• ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam |
441
|
|
|
|
Çok eskilerden hatýrladýðým bir ilkokul þarkýsýdýr eminim ilkokul sýralarýnda birçoðunuzda söylemiþsinizdir, þöyle sözleri ''Ordaa bir köy var uzakta, o köy bizim köyümüzdür, gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüzdür. tralalalala laaa tralalalal laaaa'' diye devam eder gider. Belki bu ülkenin birçok yerini daha görme fýrsatýmýz olamadýysa da, görmedik diye de o vatan topraklarýný sevmemezlik edemeyiz. Ýmkânlar elverdiði ölçüde gitmek istediðim ancak bir fýrsat bulup da gidemediðim yerlerin üzüntüsünü hala duyarým yüreðimde bir yerlerde...
|
|
442
|
|
|
|
Maviþim, can dostum, büyükçe bir kafeste hemcinsleri ile ilk gördüðüm an ona çoktan kaným kaynamýþtý bile.
|
|
443
|
|
|
|
Þimdi biraz Japonlarýn deprem sonrasý sergiledikleri tavýrlardan sozedelim. Bu kadar büyük bir felâkete uðramalarýna karþýn, ortada saða sola koþuþan bir kalabalýk yok. Salya, sümük aðlayýp “ nerede bu devlet” diye yýrtýnan yok. Yardým noktalarýna saldýran yok. Herkes tek sýra olarak yardým almak için bekleþiyor. |
|
444
|
|
|
|
Yaþ kemale erince, eskisi gibi hýzlý adýmlarla yürüyemiyorsunuz, merdivenleri çýkarken zorlanýyorsunuz. Belki aðýr bir þeyler kaldýramýyorsunuz... Zaman zaman kalbiniz, zaman zaman mideniz size kötü þakalar yapýyor. Kimi zaman çok iyi bildiðiniz þeyleri unutuyorsunuz... Alzheimer baþlangýcý baþlýyor... Kýsaca zaman daraldýkça, siz de darlanýyorsunuz, daha da darlanacaksýnýz belli ki... |
|
445
|
|
|
|
“Gözler yaþarmadýkça gönüllerde gökkuþaðý oluþmaz.” der J.V.Cheney . Gökkuþaðý, yaðmur damlalarý ve güneþ ýþýnlarýnýn birlikte oluþturduðu bir görsel þölendir. Öyle bir þölen ki seyredenleri büyüler; iki nokta arasýnda nefis bir bað, köprü oluþturduðu düþünülür. |
|
446
|
|
|
|
'Ben' dedikleri: Dedikleridir...
'Ben' dediðimiz: 'An'lardan oluþur...
'Ben': Yaþadým...
'Ben': Sevdim...
'Ben': Öldüm...
'Ben': Tanrý oldum... |
|
447
|
|
|
|
Sevmek..Ayrýlmak..Unutamamak..Özlemek..Anlaþýlamamak..Alýþmak..Hayat |
|
448
|
|
449
|
|
|
|
Gökten geniþtir insan beyni / Koyarsanýz yan yana ikisini / Biri içine alýr ötekisini / Kolaylýkla, yanýnda sizi ~Emily Dickinson |
|
450
|
|
|
|
Benim uzaktan bir akrabamýn oðlu evleniyormuþ. Bu mektubun üzerinde adresi var. Þu bezin içerisindeki altýný bozdurup parasýný o adrese gönderirmisin dedi. Bez parçasýný aldým, yavaþça açtým. Ýçerisinde, yeni çekildiði belli olan, bir altýn diþ duruyordu. O zaman, yaþlý amcanýn konuþmasýndaki tuhaflýðýn sebebini anladým. Yaþlý amca, aðzýndaki tek altýn diþ kaplamasýný, evdeki eski bir pense ile sökmüþtü |
|
451
|
|
|
|
Herkesin bir hikayesi var olduðunu ifade eden, klâsik bir söylemden sonra, Hac yolundaki karýnca misali yazmak serüvenimi hikaye etmek gibi bir ham hayalin peþinde, kaleme ve kaðýda sarýldým. Kaleme ve kaðýda sarýldým diyorum. Çünkü, kaðýt ve kalemdeki içtenliði,sýcaklýðý bilgisayarýn ýþýltýlý ekranýnda ve duygusuz tuþlarýnda bulamýyorum.
|
|
452
|
|
|
|
Yapayalnýzsýn! Dört duvar arasý bir pencereli küçük bir odada. Kilitli kapýlar ardýndasýn. Sen ve sana bakan duvarlarý seyredip aðlayacaksýn. Uzaklardan, ta uzaktan kopup geldin. Ana, baba, sýla ve yardan ayrýldýn. Artýk garip bir kuþsun bu gurbet odasýnda. Kanadý kýrýlmýþ, mecali kalmamýþ yaralý bir kuþ… Baðrýna “gurbet” adlý hançer saplanmýþ. Çekip çýkarmaya yetmez ki gücün… Ýstanbul’la aranda sýra sýra sarp, geçit vermez, üzerleri karlý, baþlarý efkârlý, dumanlý daðlar var. Bu daðlarýn ismi de “gurbet”. Artýk geriye dönüþün yok. Þimdi tek hakiki arkadaþýn; yalnýzlýk ve gözyaþlarýn… |
|
453
|
|
|
|
Yalnýzlýk asosyallik midir? Yalnýz adamlar sýkýcý mýdýr? Ýnsan nasýl yalnýz kalýr? Yalnýzlýk üzerine, yalnýz kalamayan birisinin nameleri... |
|
454
|
|
|
|
Dedim ya bazý duygular geri donusumsuzdur diye. Semazen olmaya niyet etsek, eminim ki daha onurlu bir amaci sahiplenirdik. Tekrarlanan yalanlar ve sadakatsizliklere karþý olan tepkilerimizi deðil. |
|
455
|
|
|
|
Asýrlara damga vuran insanlar ve olaylar, dünyayý deðiþtiren fikirler, icatlar, insanlýða muazzam bir etkide bulunan her þey !
Bir yazýyý kaleme alýrken sanki baþka biri yazdýrýyor. Beyin öyle ilginç ve farklý bir organ ki.. Uðraþlar üzerinde bilinç ne kadar etkili olarak görünse de, beynin bilinen ve bilinmeyen her iþlevi baþarýnýn ardýndaki nedenler olsa gerek.
|
|
456
|
|
|
|
Hayat, doðumdaki aðýt ile baþlayýp, ölümdeki aðlatmayla bitmektedir. |
|
457
|
|
|
|
Ben, basitçe, insaným. Aklým, fikrim, mantýðým ile insanca yaþamak istiyorum. Edep sýnýrlarýmla oynanmadan yaþamak istiyorum. Nezaketim sýnanmadan.
Siyasetin oyuncaðý olmak kaderim olmadan. Kullanýlmadan. Sýnýflandýrýlmadan.
Ben, mal deðilim. Yüreðim var. |
|
458
|
|
|
|
belki sen yokken yalnýzlýðý bu kadar kafama takmamalýyým |
|
459
|
|
|
|
Ýçimizde dopdolu bir yaþam özlemi, bir yanýmýzda hapsolmuþ duygular, prangalý ayaklarýmýzla mutluluða koþarýz ecel kulaðýmýza hadi gidiyoruz diye fýsýldayýncaya kadar…
|
|
460
|
|
|
|
kendini saydam ve her an eriyebilecek bir kar tanesi gibi güzel ve eþsiz mi hissediyorsun?sen aslýnda hiç bir þeysin,çünkü sahip olduðun varlýklar gün gelip sana sahip olmaya baþlarlar.sonra ne mi olur?önce uyuyamamaya baþlarsýn,ardýndan çevrendeki herþey |
|