• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
681
|
|
|
|
Zaman, kıymeti en çok bilinmesi gereken hayat kaynaklarından biri olmalıdır. Zira zamanın tehiri olmadığı gibi, kazası da olmamaktadır. |
|
682
|
|
|
|
ürekli bencil tutkularını doyurma çabası içindeki nefsin, zor zamanlarda sesi pek duyulmaz olur; duyulan Allah’ın ilhamı olan vicdanın sesidir. Yaşadığı zor anlarda kendisini Rabb’ine daha yakın hisseden insanın, O’na içten yönelmesi kolaylaşır. |
|
683
|
|
|
|
İnsanın hayalleri olmayınca, peşinden gidecek izleri de olmuyor. Sıradanlıklar içinde bir yaşama adım atınca, sessizce söyleyecek tek bir şey kalıyor. “Hayat devam ediyor işte. Her şeye rağmen hayat devam ediyor.” |
|
684
|
|
|
|
Yetmiş yaşlarında bir kadın… Sabahın erken saatlerinde neden bu görüntüyü veriyordu? Gelip geçenleri kaçırmamak için öylesine dikkatliydi ki... Sanki birinin yüzünü göremese, yaptığı hareketi kaçırsa hayatından bir gün daha gidecekmiş gibi. |
|
685
|
|
|
|
Canım sıkılıyor. yokluktan değil varlıktan... Her şey var; ama aslında hiçbir şey yok. Varlık alemi yok diyen dudaklara benziyor ve alay eder gibi gülmesi canımı sıkıyor. Ne vakit varlık aleminden bir şey istesem, her daim çölden bir damla su istenir mi diyor bana. Varlık alemi plastik meyvelerle dolu masaya benziyor. Meyve var sanıyorum, yedikçe anlıyorum ki aslında meyve yok. Tattığım olmayan şeylerdir. |
|
686
|
|
|
|
Ben insanları renklere benzetirim. Kırmızı, Beyaz, Mavi, Yeşil, Kahverengi Gri, Turuncı gibi renkler vardır ya. İşte insanlar da öyle renk renktir bana göre. |
|
687
|
|
|
|
Ey benim yavru kuşum, sarışın göçmen kuşum, çocukluğumun annesi, şimdi burada yapraklar düşecek yine, kuşlar terk edecek, yaz bitecek, ve her şey olduğu gibi yaşanacak beklemesen de. öperim gözlerinden, hoşçakal.
|
|
688
|
|
|
|
Gel çağrısı genel ve öz itibariyle iki bölümden müteşekkildir. Bu ikili mıknatısın kutupları gibi birbirlerinden farklıdır. Aradaki mesafe alnı rahmet yüklü bulutlara değen dağlar ile vadinin derinliklerinden nazlı nazlı süzülen nehirler arasındaki mesafeden daha aralıdır. |
|
689
|
|
|
|
İnsanoğlunun öyküleme gereksinimi üzerine bir deneme. |
|
690
|
|
|
|
Loş bir oda, soğuk, tozlu... Bir saat duvarda, ömrün azaldığını fısıldıyor yavaş yavaş, sessizliğin içinde, sessizliğe inat. |
|
691
|
|
692
|
|
|
|
Çözülmekten korkanlar okumasın!... |
|
693
|
|
|
|
suskunluğum, sessizliğim, yokluğum, varlığımın ortadan kayboluşundandır. kelimeler kendisini saran hecelerin ortasından geçen binlerce soru işareti ile anlamsızlaşıyor.
|
|
694
|
|
|
|
Varsın olsun tecrübe tecrübedir. Belki bir faydasını görür yahut hayatın bir kalem zararından muaf olmayı becerebilirsiniz yürüdüğümüz dikenli patikaların birisinde belki de bu okuyacaklarınız sayesinde.
|
|
695
|
|
|
|
kalp gülümseyerek diyor ki :)) benim ilginç bir fıtratım var biliyor musunuz?
|
|
696
|
|
|
|
İzin ver doya doya ağlamak istiyorum.
İçimdeki tüm kadınlar adına
Ağlamak...
Ağıtlar yakmak...
Hoşçakal Ayışığım!
|
|
697
|
|
|
|
Geçtiğim her istasyonda bir şiirim var şimdi.. Hala kaybedecek bir şeylerinizin olduguna sevinmiyor da üzülüyorsanız bayım; kimsesiz şiirlerimin babası olur musunuz? |
|
698
|
|
|
|
Bana göre şiir; iç dünyamızın ruhsal coğrafyasıdır. |
|
699
|
|
|
|
öyle sıradan işler yapmayacaksın...Ya madalyon almak için iyi yüzeceksin; ya da iyi yüzdüğün için madalyon alacaksın.
öyle sıradan biri olmayacaksın... |
|
700
|
|
|
|
Olay Olay.. İnsanoğlu bir ilke daha imza attı...
İşte insanın son buluşu... KENDİSİ... |
|