|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Sevdalanalım
Orhan Bani
Şiir > Garip
Hadi, yine öyle bak seviyor gibi, yeniden yak yüreğimi
Kızarsın yüzüm, tutulsun dilim, bir garip olalım, sevdalanalım
Vakit çok mu geç, sevemezmiyiz, ağarmış saçlarımın suçu benimmi?
Varsın geçsin yıllar, ağarsın saçlarım, yine öyle bak, beraber yanalım
Pek bir şey söyleme, seviyorum deme, yıllar çok şey aldı, sözüm yok kendime
Ben yine suskunum, ben yine sensiz, bir nedeni yok, seviyorum nedensiz
Gönül had bilmiyor, yak ki yanalım, dö
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
221
|
|
222
|
|
|
|
"Şoför bey, daha ne kadar bekleyeceğiz? 15 dakikadır bekliyoruz!"
"Boş mu gidelim abla? Biz para kazanmayalım mı yani?"
"Yok öyle demek istemedim de, işimiz gücümüz var. Geç kalıyoruz."
"E o zaman ne minibüse biniyorsun abla, atla taksiye git!" |
|
223
|
|
|
|
Büyük bir sınır hattı. Ben ıslak kaldırımda izmaritimi yırtık ayakkabımın altında ezerken, 50 lirayı cebine sokuşturan valenin tepesine 2 kişi daha dikildi. İkisi de ellerini açtılar, çocuğa sert sert baktılar. Bizimle paylaş dediler 50 lirayı. Konuşmalar, ikna çabaları, eziklenmeler, ağlaşmalar derken 50 lira 3’e bölündü. |
|
224
|
|
225
|
|
|
|
Bu yıl bir şey fark ettim kaç birlik devirirsek devirelim, ne yaşamış olursak olalım, insanın içi akıl almaz büyüklükte. Herkesi her şeyi ne kadar kendimize dahil etmiş olursak olalım, her zaman mahrem bir yerimiz var içerimizde. El, göz, söz değmemiş. Yaşamaya dair ne varsa umutlarımızı ektiğimiz o yer, uçsuz bucaksız ve tertemiz. |
|
226
|
|
|
|
Bir insan olarak kendimden hiç bu kadar tiksindiğimi hatırlamıyorum… Evet! Senden, ondan, bundan, şundan, ırkçıdan, yalancıdan, talancıdan, düzenbazdan, fırsatçıdan, sahtekardan değil! Bizzat kendimden tiksiniyorum… |
|
227
|
|
|
|
“....Dengeyi kurmak için güvenli bir katsayıyla çarptığımız ihtiyatlarımıza sarılırken kimbilir kaçıncı vazgeçişin yada pas geçişin provasını yapıyoruz durmadan...“ |
|
228
|
|
|
|
Var olmak ne ki...İş yok olabilmekte...Hissetmek ne ki,iş hissetmemekte...Ağlayan bir çiçek bahşediyor sana en nefis kokuyu,duyabiliyor musun,yoksa içinde bulunduğun dar çemberi kıramamaktan mı yakınıyorsun?
|
|
229
|
|
|
|
İlk duyduğumda çokça garipsediğim hatta anlam veremediğim bir kelimeydi “viktimoloji”. Kime bu kelimeyi söylediysem ilk tepkileri hiçbir fikirlerinin olmadığı yönündeydi. |
|
230
|
|
|
|
Dünya olarak geçtiğimiz zor süreci özetleyen bir anlatı. |
|
231
|
|
|
|
yalnızlık, insanoğlunun içerisine kendisini bilerek ve isteyerek mahkum etmekten geri durmadığı bir hapishaneden ibarettir. |
|
232
|
|
|
|
"Sabahtan kalma hallerdeyim yine...Kalem sürçtü sanmayın; akşamdan kalma değil, sabahtan kalma haller mevcut bizim dümeni İlkyaz'ın elinde olan gemimizde..." |
|
233
|
|
|
|
Sardunya zamanlarıydı ve her şeye rağmen mutluyduk...
|
|
234
|
|
|
|
Türk tarihi,emsali görülmemiş şanlı zaferlerle doludur.Bu zaferlerin en büyüğü de hiç şüphesiz Başkumandanlık Meydan Muharebesi’dir.Sakarya Zaferi’nden bir yıl sonra yeni bir savaşa girmek elbette riskli bir durumdu. |
|
235
|
|
|
|
Bütün doğrular ve yanlışlar oldukları yerde duruyor. Onlara farklı anlamlar yükleyen, sürekli hareket hâlinde olan biz insanlarız kuşkusuz…
|
|
236
|
|
|
|
karanlığı gece ile gündüzü birbirinden ayıran fark olarak tanımlamamız mümkündür |
|
237
|
|
|
|
siz değerli okurlarıma elimden geldiğince hayal ve umut arasındaki farkı anlatmaya çalışacağım. |
|
238
|
|
|
|
İnsanı tanıtan en önemli özelliklerden biri konuşma tarzıdır. Hayata bakışı, inancı, fikir, görüş ve düşünceleri, insanın sözleriyle anlaşılır. Kalpte hissedilenler, zihindeki gizli düşünceler, istekler, idealler, hedefler ve korkular konuşmalara yansır. |
|
239
|
|
|
|
İnsanların yaşama tarzına göre ömürler yaşanabileceği zamandan biraz daha fazla uzayıp kısalabilir mi?
|
|
240
|
|
|
|
ben sıgarayı bırakalı onbeş yıl olduğu halde, bugün bir sıgara içsem sanki hiç bırakmamış gibi başlar ve devam ederim.. |
|
|
|