• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
741
|
|
|
|
Seni sevdiğim için özür dilerim... |
|
742
|
|
|
|
Ruhun ve bedenin en büyük ilacıdır sevgi, insanın en büyük dayanağıdır, baş tacıdır sevgi. Bilimsel olarak da kanıtlanmıştır ki, bir çok ruhsal sıkıntının ve ölümcül hastalığın iyileştirilmesinde, sevgi birinci derecede rol oynamaktadır... |
|
743
|
|
744
|
|
|
|
Sevgi sözcükleri fısıldamaktan zevk alacağım kulakları, küçük ısırıklarla izler bırakacağım kulak memeleri, pürüzsüz boynu, boynundan aşağı doğru göğüs bölgesinde yer alan minik çıkıntılar, hafif şişkin bir göbek, göbeğinden aşağı inildikçe kaybolup giden kasıkları, pürüzsüz teni, şişkin üst bacakları, küçük ayakları, ayaklarıyla orantılı aralarında hiç boşluk yokmuş gibi duran minik parmakları, dolgun ayak topukları... |
|
745
|
|
|
|
nedense hep güzel şeyler için geç kalırız yada kalmak zorunda bırakılırız ama bari bir kez olsun geç kalmayalım |
|
746
|
|
747
|
|
|
|
herkes tek bir amaç için koşar. mutluluk... |
|
748
|
|
|
|
Böyle olurmuş bazen haddini bilmeksizliğin bildirgeçlere yüklediğimiz bizden olan
kelimelerle oynadıklarımız.Onlarda bir gün gerçeğin ışığına yakalanır gözlerine far tutulmuş tavşanlar gibi.Memleketimin asıl mevsimi; düşen yapraklar gibi aheste aheste geliyor.Kış....
|
|
749
|
|
|
|
Ne zaman çok istesem gelme!
Gecenin koruna atıp da gidişin beni,
karanlıktan korkan bir çocuk gibi,
sevginin, aşka tutsaklığın yalnızlığında ve bir başıma,
kuyunun dibindeki taş gibi bir başıma,
muhtaç bırak beni!
Ne zaman çok istesem gemli! |
|
750
|
|
|
|
bu duygulu mektubumu sadece paylaşmak isredim...
|
|
751
|
|
|
|
Karacaoğlan, “ Ölümden korkup da gününün sayan, ölür gider yar koynuna giremez” derken “zaman “ın önemini vurgulayıp bir an önce sevginin dolu dolu yaşanmasının gerekli olduğunun belirtmiştir. |
|
752
|
|
|
|
aynı gecede iki ayrı evde sessiz sözler dolanırken.... |
|
753
|
|
|
|
Bir elbise gibi vitrinde asılı kalacağım.
İndirime girmiş bir tezgahın karmaşası gibi karmakarışık kalacağım.
Ve bunu anlatmaya çalışmayacağım
|
|
754
|
|
|
|
İstanbul ' dayım iki gözüm rüya şehirde
Meltam esintisi var tüyler ürperten
İstanul gözlerimin önünde |
|
755
|
|
|
|
Yırtılan bir mektup gibi ellerim |
|
756
|
|
757
|
|
|
|
Aşkın gücünü, yüzünde ara! Aşkın hükmünü, aşka sorduğunda; yitirdiğin yerdedir derim. Sessizliğimin içinde bir seferdedir. Anlatsam bendeki sensizliğini, bilemezsin! Ne varsa, harap olmuş kalptedir aşk. Gençliğimde aradığımı yaşlılığımda buldum, neylersin. Ya ben erken geldim dünyaya, ya sen geç kaldın vuslata, neylersin… Kader. Var mı, uçabilen kalbin ötesine? |
|
758
|
|
|
|
aklıma önce Leyla ile Mecnun veya Romea ve Juilet gibi meşhur aşk madurları geldi. Birbirlerini çok sevmiş ama hiç kavuşamamış bu hayal kahramanlarının aşkı mı acaba gelmiş geçmiş en büyük aşklardı? |
|
759
|
|
|
|
...Kalkıp camımı açmalıyım. Usul bir rüzgar esmeli gecede... Saksıda yeni yeşermeye yeltenen çiçekler bende filizlenen seni görüp hasetin doruğuna ulaşmalı. Yaydığım kokuyu alan şu hain iğdeler sen kadar kokamadığı için koparmalı köklerini topraktan. |
|
760
|
|
|
|
NEWTON un unlu sozunden yola cıkarak bu konuyu islemeye calıstım... |
|