• ÝzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aþk |
1681
|
|
|
|
Sana “gitme” demenin ne kadar anlamsýz olduðu bir kere daha öðrendim bugün. Ben yine “gitme” dedim ve sen yine gittin... |
|
1682
|
|
|
|
.........nazli yare, kalan bir damla umudun harcanmasi... yar o ki, inletmektedir, kendi agitiyla masugunu. bicare, pespaye gonlun son zerresi terennum etmektedir nazende' yi... |
|
1683
|
|
|
|
film film, kare kare baþa sardým hayatýmý... |
|
1684
|
|
|
|
hayatýn renklerini anlatan, gönülden gelen sözleri ölümsüzleþtirme yolunda kaleme alýnan bir deneme... |
|
1685
|
|
1686
|
|
|
|
Nedir ki o kavram nasýl olsa akýp gitmiyormuyuz damla damla mýsralara
Ne önemi var ki dolunayýn,yýldýzlarýn,gecelerin
Onlar da sessiz deðil mi inadýna ....
|
|
1687
|
|
|
|
Acaba bunu hesaplayabilir miydi matematik dehalarý? Beynimizin ne kadarý aþký sorguluyor, aþký kurguluyor, bizi karanlýk bir kuyuya itip yankýlanan kendi sesimizden korkmamýzý saðlýyor? Aklýmýzýn hangi bölümü ile sever, aniden çýka gelir, aþka rehin ve rehineler alýr, sonra hangi býkkýnlýk ile terk ederdik o cennet bahçesini. Ama aþkýn matematikte bir karþýlýðý yoktu ve ben olasýlýklar ile zihnimi bulandýrýp aþkýmýza ihanet ederken bile olasýlýk hesaplarýný sevmiyordum.
|
|
1688
|
|
|
|
Mektuplar yazdým sana yollar kadar uzun, yiten yýllar kadar ümitsiz. Her bir satýrýnda gözlerimden yaþ, kalemimden kan damladý çaresiz.
Gündüzler bitmek bilmiyor bu þehirde, bir bataklýk gibi her çýrpýnýþta biraz daha çekiyor yok etmeye çalýþýyor benliðimi. Geceler sevimsiz bir filmin tekrarý gibi... Katran karasý gökyüzünde yýldýzlar bile karaborsa, terk edip gitmiþler beni.
|
|
1689
|
|
|
|
uzaktaki sevglime beslediðim duygular ama beni terketti........ |
|
1690
|
|
|
|
sevmem ne eylül'ü ne iki de birini ne de bir'in ikisini |
|
1691
|
|
|
|
Ürkek Kalbinizdeki Duygulara Tercüman Olabilecek,Buz Tutan Gönüllerinizi Isýtabilecek Güzel Bir Eser.... |
|
1692
|
|
|
|
Ne kadar çok yazsamda aþk hakkýnda hayatta yaþamayý beceremediðim tek þey o... |
|
1693
|
|
|
|
ellerinde cam kýrýklarýyla... kanaya kanaya... |
|
1694
|
|
|
|
Aþk bir türlü yaþanýr sanýrdým oysaki çok yüzü varmýþ sonradan anladým. |
|
1695
|
|
|
|
Her damla göz yaþýnýn hala sularýn içinde olduðunu bilse insan oðlu
Ne su içebilir ne de ayaklarýný yýkayabilir |
|
1696
|
|
|
|
tahir ile zühre meselesi bu. anlayacaksýn, kalýþýnýn hududi baklýþýna secde edecek sevda... |
|
1697
|
|
|
|
Týpký bir minyatür sanatçýsý misali kelimelerimle donmuþ anlarýn tasvirlerini yapardým. Gözlerim anlarý donuklaþtýrýr ve sonra kelimelerim anlarýn gölgelerini nakþederdi mat bir kaðýt yapraðýna. |
|
1698
|
|
|
|
Kendimi sonsuzluðun seyrine býrakmýþým. uzun sarý sýcak bir yaz akþamý.oturmuþ çaresizliðin çarelerini düþünürken buluyorum. |
|
1699
|
|
|
|
bir yaþ daha büyümenin getirdiði hüzün belki de bilinmez...kime hitaben olursa olsun hoþ bir yazý olduðunu düþünüyorumm....iyi okumalar... |
|
1700
|
|
|
|
AÞK YAKICI BÝR ATEÞTÝR BUNLARIN EN GÜZELÝ ÝSE GÜNEÞTÝR. |
|