• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
1581
|
|
|
|
....
Kimse fark etmedi ayrıldığımı..
Kimse merak etmedi neden ve nereye gittiğimi…
Bir mendil sallayanım olmadı ardımdan…
Mahcup bir el kaldıranım…
Bir gözyaşı dökenim olmadı..
“Gitme, kal” diyenim… “Çabucak gel” diyenim…
“Sensiz duramam buralarda” diye yakınanım olmadı…
“Gidince hemen haber ver lütfen” diye seslenenim…
Kimse fark etmedi ayrıldığımı.. |
|
1582
|
|
|
|
Sen de benim nadidem, eşsiz, biricik gülümsün, bir tanem. Seni böyle uzaklardan seveceğim. Erişemeyeceğim uzaklıklardan uzanıp,öpmeye çalışacağım, düşsem bile... Şarkımızı mırıldanacağım uzaklardan.. Ben böyle yanmayı, yanarak uslanmayı seviyorum. Böylece |
|
1583
|
|
|
|
Gittiğinden beri yağmur yağıyor gökten boşanırcasına. Ama kalbim hala kurak bir toprak. Ayrılıyor paramparça, gün geçtikçe unufak… |
|
1584
|
|
|
|
Sevmek sonsuza dek sürecek sanırız hep ama ayrılıkla tanışmamız gecikmez sonunda...sevginin en acısında.... |
|
1585
|
|
|
|
YENİ YILA GİRERKEN KEŞKELER..... |
|
1586
|
|
|
|
Her bir martı ona yok olan umudunu getirdi,çıkaramadığı sesini,konuşamadığı cümlelerini ve az evvel kıyıda bıraktığı bir çırpıda silinen yaşanmışlıklarını. |
|
1587
|
|
|
|
hadi toplanın tüm sevenler, ben bu gece “AŞK”ı son kere gömeceğim… |
|
1588
|
|
|
|
ELLerim soguk, yuzum karanLIk kaLmaLI...
|
|
1589
|
|
|
|
Beni bu kadar yanılttığın için seni tebrik ediyorum.
|
|
1590
|
|
|
|
Yine de gözlerimi gözlerine teslim ettim...
|
|
1591
|
|
|
|
Yolumuz üzeri uğraklar değilmidir her bir aşk? |
|
1592
|
|
|
|
Şarabının buruk tadındaki hüznünü rakımın efkarı ile nefesi kesilinceye kadar kovalamayı yada bir zamanlar içinde pajhalı puroların olduğu tahta kutuyu yatak yaptığımız sigaralarımızın dumanlarnın kuytularda sevişmesini sevdiğim gibi. |
|
1593
|
|
|
|
Yine de gülümsüyordu. Yine de gülüyordu karşısında gitmesini talep edene... |
|
1594
|
|
|
|
....Bu sabahta seni bir önceki sabahtan daha çok sevdiğimi düşünerek uyandım. Seni bekliyorum..Gel artık!! |
|
1595
|
|
|
|
Gözlerinin karası gecelerime sinerken hiçbir ay ışığı vurmaz karanlık sularıma. Işıltın sızar gündüzlerime de bir gölge gibi düşerim kaldırımlara. Her geçen aksini ezerken, hiçbir yansıman düşmez gölgeme. Ah sevgili gözyaşlarım bakışlarımı bir küpü doldurdurur gibi doldururken, yokluğunun boşluğunu görürüm gözlerimde. Ah sevgili neden bana delilikten elbise dikersin. Oysa ben her gün yüreğime güzelliğini çizerim. |
|
1596
|
|
|
|
Seni Seviyorum.” Bal köpüğüm” derken bal damladığı için dilinden, “Nisan Tomurcuğum” derken hayatıma adım attığın günü yaşattığın için yeniden. “Kadınım” derken hissettirdiğin için her hücreme kadınlığımı derinden. Bir masalın kahramanı gibi yaşattığın için aşkı en güzelinden. Seni Seviyorum kocam ben… |
|
1597
|
|
|
|
Birbirinin içine girmiş iki daire olabilmeli aşkı kaldırabilmiş iki yürek. Üstünlük gelmemeli ki akla, zedelenmesin incelikler ve dahi kalınlıklar. Birbirine güvenir birbirine yaslanır iki daire... üst üste gelince birmiş gibi görünen aslında bir olmayan iki daire... Hem bir hem iki daire...Yani niceliğinin müşkülat yaratmadığı mutlu daireler... |
|
1598
|
|
|
|
Vurgunlarda yürek
Bana bir ömür sensizlik yerine
Bir anlık sen gerek. |
|
1599
|
|
|
|
Bazı kokular geçmişten gelir demiştin. Çocukluğumuzun esintilerini dolaştırırlar yüzümüzde. Açık kalmış bir çeşmenin etrafında- yeşermiş yosun kokuları,toprak kokuları dolaşır- ince su arkları üzerinde kurduğumuz kırılgan köprülerin. |
|
1600
|
|
|
|
Var sanılan aslında her zaman yoktur. Bazen yanımda dediğin aslında çoktan yok olmuştur. |
|