• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
1421
|
|
|
|
zaman geriye dönebilse de kaçıp göçebilseydin, yüreğin aşkına, gönül hatırına bir cam bardağı zamanın en ıssız anında kırabilseydin. Hayatı inciltip yüzüstü bırakabilseydin... yâr yâr |
|
1422
|
|
|
|
Hani bayramlar yaşardık küçükken,yeni ayakkabılarımız olur başucumuzda dururdu,en sevdiğim renk kırmızıydı benim,seni o zamanları sevdiğim gibi seviyorum... |
|
1423
|
|
|
|
Gecenin kokusu şehrine en ağır haliyle çökmüşken ve sen uykudayken, beynimin en uc noktalarında sana adanan cümleler. |
|
1424
|
|
|
|
bugünde böyle geçer ben yine aynı |
|
1425
|
|
|
|
yâr, anladım bir yerlere koyamadığım gözlerin değil bana el eden, bu insafsız hayat, bu ruhuma dar gelen bedenim, cümle kederlerim, kuruntularım ... |
|
1426
|
|
|
|
Kendimizi yasak aşklara alıştırmaya başlamış. Daha da ötesi onları sahiplenip evlatlarımız gibi kalplere zincirlemeyi ve sımsıkı kelepçelemeyi de unutmamışız. |
|
1427
|
|
|
|
Yorgun, argın şiirlerle yalnızlığıma sesleniyorum her gece. Göğsümde bir sıkıntı büyütüyorum hüzün mavisinde… Sustukça sus’uyorum ve susadıkça sana yazıyorum. Uykularımı böldüğün yerden kanıyor gecelerim duyuyor musun... Karanlık hayallerimle tutuyorum ellerinin mevsimsizliğini. Her sabah yalnız uyanıyorum, sessizce ağlıyorum, hala yaşıyorum neden… Uğruna verilmemiş bir can ne işe yarar bu bedende… |
|
1428
|
|
|
|
“Acaba o şu an neyi düşünüyor. Beni mi, yoksa fasulyanın neden bir türlü pişmediğini mi!”
Tabi ki beni düşünüyor, gecenin üçünde ne fasulyası!
|
|
1429
|
|
|
|
Yoksa beni aç kurtlar gibi kapacak korkularım.Yoksa beni alıp götürecek…Hem de senin yanından. |
|
1430
|
|
|
|
KELİMELER
RUHUN SES TELLERİNDEN GEÇMİŞ HALİDİR.
O NEFES SADECE EŞ RUHUNA ÜFLENMELİDİR.
|
|
1431
|
|
|
|
Önceleri keşke bir yalan olsaydı her şey, sen bir yalan olsaydın diyordum. Keşke aklım kör olsaydı. sana kanmasaydım. Peşinsıra böyle yanmasaydım. |
|
1432
|
|
|
|
Sanki bir sen vardın benim içimdeki bende. |
|
1433
|
|
|
|
Ben "seni sevmeyi seviyorum". Ben, sende nefes alıyor ve hayatı gözlerinde yaşıyorum. |
|
1434
|
|
|
|
Geçenlerde bir yazı okudum, bir araştırma sonucu. Diyor ki: “Anadili İngilizce olan,olmayan bilmem ne kadar memlekette yapılan araştırmaya göre İngilizce’deki en güzel sözcük Mother(Anne) imiş.” |
|
1435
|
|
|
|
geçmişine yakalandın hep, kimi sevmek istesen... |
|
1436
|
|
|
|
Erkek- Ben bir sokak müzisyeni olmasını istiyorum.(çocukça bir heyecanla) Çevresinde kimse olmamalı. Sadece kendisi için çalmalı o şarkıyı ve tabii bilmeden benim içinde.
Kadın- Neden yalnız dinlemek istiyorsun ?
Erkek- O şarkıyı dinlerken acıyı yalnız çekiyorum çünkü.
Kadın- Müzisyeni ortak ediyorsun ama acına
Erkek- Acı çekmek için bir tetikçi gereklidir kalbine. Bazen burnu kızarmış bir çocuk. Bazen bir müzisyen. O acımın ortağı değil sadece fünyesi... |
|
1437
|
|
|
|
Ömür şemsiyesini açsak da hasretinin hafakan çığlıklarında üşüyecek yüreklerimiz..Üşüsek bir serce edalı yangınlarda ısıtacağız düşlerimizi..Bu dünya' ya hasreti ekip, Ahirette gözlerine ektiğimiz sevdayı biçeceğiz. |
|
1438
|
|
|
|
Sevgi üzerine birkaç not... |
|
1439
|
|
|
|
Ben senin günahlarında közlenmeyi, ben seni yorgun akşamların çiğ tanesi düşmüş sabahında seni özlemeyi seni beklemeyi ve gözlerini güneşin sıcaklığında hayal etmeyi sevdim. Gözyaşlarının göğsümün kuru topraklarına yağmur diye düşüşündeki ıslaklığını sevdim. Hayallerinde olmanın güzelligini onur bilip saçların rüzgarla savaşını, hayata sımsıkı sarılıp acıyla inatlaşmasını sevdim. KISACASI; BEN SENİN YÜREĞİNDEKİ HAYATI VE GÖZLERİNDEKİ DURULUĞU SEVDİM..
|
|
1440
|
|
|
|
Yokluğunun verdiği acıya sabır dilesem de .Hayatın bana bir köprü kurmasını beklemiyorum. |
|