• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
821
|
|
|
|
...Bir gün daha erişiyor karanlığa, saat nerede ise beş. Şimdi böyle mi olmalıydım, yalnız mı kalmalıydım, çaresiz mi olmalıydım? / Seni anlayamadıysam, / Sen anlatmadın! Anlatamadın! ANLATMADIN!
|
|
822
|
|
|
|
Bulduysanız eğer kötürüm etmeyin gerçek aşkı. Harcadığınız emeği kaprislerle küle döndürmeyin. Bulduysanız eğer yazıldığı gibi yaşayın onu. Fazlasını istemeyin... |
|
823
|
|
|
|
Ilık bir rüzgârın içine dolması mıydı yoksa? Yâdında ondan başka her şeyin kaybolması, “ne derse desin, ne yaparsa yapsın” o’nun, senin katında sonsuza kadar eşsiz ve benzersiz kalması gibi bir şey miydi bu sevmek? |
|
824
|
|
|
|
Var elbet!O kadar çok şey var ki sakladığım…
Beklenilenlerin gölgesine sığınıp ertelediğim o kadar çok şeyim var ki…
|
|
825
|
|
|
|
Kendimde değil; sendeyim artık... |
|
826
|
|
|
|
Bir durgun suyun sessiz çığlıklarıdır sana yazdıklarım ya da bir evladın sırtını annesine dayamışcasına güven duyduğu bir sevdadır yüreğine fısıldadıklarım. Nerdesin, kiminlesin bilmiyorum. Bilmekte istemiyorum. Sadece yüreğinin " yüreğimde " olduğunu biliyorum..Kelime dağarcığı kıt olan yüreğimin en fakir cümleleriyle seni " sana " yazdım. Yazmalıydım; satırlara işlemeliydim sevgimi ve içimdekileri çünkü senli kelimelerim hiçbir zaman ölmeyecek. Her Beniâdem gibi yüreğim sonsuzluğa gömülecek. Oysa ben seni " satırlarda " ölümsüzleştirdim. |
|
827
|
|
828
|
|
|
|
Hele ki, geceyse ve yalnızsanız, sancılara dönüşür sessiz gözyaşlarınız. |
|
829
|
|
|
|
Sensiz olacak sevgilim her şey… Kuşlar sensiz uçacak, bahar sen yokken gelecek, soğuk kış geceleri karlar yağarken caddelere, o koca koca dağlara… Mayıs’a kadar doruklarda kar varken bile sensiz olacak her şey. Ben suya ayaklarımı sokacağım sen yokken. Ellerim kendilerini taşıyabilmeyi öğrenecekler. Tutunmayacaklar bir yerlere…
|
|
830
|
|
|
|
Yeni bir gri başlıyor gözlerimin önünde, aşk hiç olmadığı kadar hüzünlü bu zamanlar. Yanlış günlerden geçip giderek bıraktığımız mutluluk kokulu dokunuşların ardında artık o zamana hiç güneş doğmayacak... |
|
831
|
|
|
|
İki kırlangıcın baş başa verip uçurumlara söylediği şarkılar gibi yaşadık bu aşkı. Kelebeklerin kanat çırpması kadar masum, yetim çocuklar gibi mahzundu yüreğimiz. Boşluklara baktık gözlerimiz olmadan, çünkü aşk boşluğa bakmaktı ebruli. Hiçbir şey olmayan yerde her şeyi görmekti bu sevda. |
|
832
|
|
|
|
“Avuçlarımda yitik bir sevda;
Her gece sana geliyorum,
Uykusuz her hece sana…”
|
|
833
|
|
|
|
Bahar gelince hepimizin başına gelebilecekleri bir kalemde hatırlatmak istedim.. |
|
834
|
|
|
|
Bir yüreğin kendi derdiyle söyleşmesi, yüzleşmesidir... |
|
835
|
|
836
|
|
|
|
...anlamıştı aynı şehirde yaşayıp aynı havayı teneffüs ederken elini tutup, gözlerinin içine bakamamanın ne kadar ağır olduğunu aşk ateşiyle yanarken kalbi…
|
|
837
|
|
|
|
Kurulamaz cümlelerin imlasız sokağı… Yalanlardan korkmuş bir kalbin son durağı… Korkulu düşüncelerin kabus olup yağdığı bir gece karanlığı… Dinmek bilmez yağmurların korkusuz, mahrem ıslaklığı… |
|
838
|
|
|
|
hersey yerliyerinde dunyada herkesin bir gorevi var herseyin bir amaci var,
su ve gunes topragi doyurmakla gorevliler toprakta insani doyurmakla gorevli,
ay ve yildizlar geceyi aydinlatmakla gorevliler, |
|
839
|
|
|
|
Sevmek mi zor, sevilmek mi? |
|
840
|
|
|
|
Ve şimdi sen gözlerimde mahkumsun... |
|