• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
2041
|
|
|
|
Bedenime kefen biçti ellerin de
Ben yine de kıyamadım.
Dokunuşlarına öldüm sevgili.
Kırpma gözünü sen de acıma bana
Sevdaların pınarına kandırma yüreğimi
Ve sorma bana sevda hayatın neresinde diye
O dayanılmaz arzunun haşmetiyle,
Sevdanın en koyu demi gözlerinde sevgili…
|
|
2042
|
|
2043
|
|
|
|
Hasretini katıp gönderdim postayla
Ne posta kabul etti ne givercinler ne ulaklar
Bu yük ağır kaldıramaz kanatlar |
|
2044
|
|
|
|
Yalan’danda olsa mutluyum.
Bu bana yetiyor.
|
|
2045
|
|
|
|
Birini herşeyiyle sev(e)bilmek gerçekten kolay mıdır... |
|
2046
|
|
|
|
Gecenin bir vakti çaldı telefonum. İrkildim. Uyandım uyuyamadığım uykumdan. Numaraya baktım. Aşktı arayan. |
|
2047
|
|
|
|
Aşklar uçarı,maceraperest yolcular gibi gelip konaklayıp, bizi ardında el sallayan hancılar gibi bıraktığında çare ararız içimizdeki boşluğa..
|
|
2048
|
|
|
|
...güneş değil, dünyaydı kendine dönen. |
|
2049
|
|
|
|
Sevmelere doyamadığım kadınıma ithafen |
|
2050
|
|
2051
|
|
|
|
Tek taraflı mektuplara devam.. |
|
2052
|
|
|
|
Gecenin kokusu şehrine en ağır haliyle çökmüşken ve sen uykudayken, beynimin en uc noktalarında sana adanan cümleler. |
|
2053
|
|
|
|
Bu dördüncü doğum günün kutladığım meleğim.Hatta birinde unuttum zannederek ne eziyetler etmiştin.Ama inan unuttum.O kadar eziyetlerini unuttum.Seni seviyorum canım meleğim.İyiki doğdun ve iyiki sensin hayatımdaki. |
|
2054
|
|
2055
|
|
2056
|
|
|
|
Kurbağaların bir orkestra edasıyla bağırmalarını yılanlar duymadı. Duysalardı belki de sürünmeyeceklerdi. Yılanların tek derdi midesini doldurmak oldu. Bu yüzden kurbağaların sesi yılanların kalbini hiç burkmadı veya yılanların dili çatallı olduğu için, kurbağalarla birlikte hiç şarkı söyleyemediler. Belki de asıl düşmanlıkları bundan kaynaklandı. Hayatım delik deşik oldu. Her yanım yılanlarla doldu. Daha şarkımı söylemedim ben. Neden bana bunca acı? Zehirledi beni hayatımda var sandığım her süzülen boy. |
|
2057
|
|
|
|
Elim yüreğimde, yüreğim o kız çocuğunda kaldı şimdi… Söylenmemiş sözlerimi söyleyecek hal kalmadı bende… Bu akılsız ayrılığın bahanesi neydi söyle… Söyle her dem taze kalacak sevdamızı solduran mevsimin adı neydi… Sözündeki taşlara, gözümdeki yaşlara değdi mi söyle… Boş ver be bırak her şeyi… İşte bahar geldi kendini taze çiçeklerin koynuna bırak sen… Eski bir şarkı olsam da dilinde, yeter bana bu kalp ağrısı… Akılsız zamansız bir yeşermenin aldanışı bu olsa gerek… Elimde kalan; suya hasret toprak gibi çatlamış, parçalanmış bir düş… Sen ise hayatın özü olan sevdayı almış, özlenen bir deli yürek... |
|
2058
|
|
2059
|
|
|
|
Mehmet Naci
Kırık Kalpler Korosu
Karla karışık yağmur düşer şehrin kılcal damarlarına.
Kılcal damarları,şehrin göğe uzanan elleridir. Metropolün kenar mahallelerinde saklı kalan hazineleri bulmak her geçen gün zorlaşmaktadır.
Kurtulmak ve gökyüzüne va |
|
2060
|
|
|
|
Bu gece şiir yazmak gelmedi içimden.Çünkü yüreğimdeki istasyonda tren boşalmaktaydı ve duygusal yolculuklarımın hesabını aklım sormaktaydı.İlk |
|