• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
261
|
|
|
|
Dünyanın hangi coğrafyasına giderseniz gidin göreceksiniz ki hep hüzünlerden hikayeler çıkartırlar.. Üstelik uzun uzun, en ince ayrıntısına kadar…
Bazen başkalarının hayatındaki bu acıklı hadiselerde, dramlarda kendimizi bulur, iyi hisseder, bazen de kor gibi yakıcılığı yüzünden yüreği delen acıları sükûnetle sindirerek ruhumuzun alevini dindirmeye çalışırız… Halbuki baştan sona bir mutluluk hikâyesi ne güzel olurdu değil mi? O zaman da bu bir hikâye değil olsa olsa masal olabilirdi. Belki masal dahi olamazdı. Küçücük yürekler için yazılan masallarda bile acı, keder, hüzün, sıla, gurbet ve ayrılık illa ki var…
İşte insanoğlunun hiçbir zaman kaçamadığı, yalnızca gaflet örtülerine bürünerek telafi etmeye çalıştığı büyük bir imtihan gerçeği: AYRILIK… |
|
262
|
|
|
|
Hayaller vardir milyonlarca yil önce düsündügümüz, her defasinda yaklasmak icin cabaladigimiz, |
|
263
|
|
|
|
Sonbaharda üç gül fidesi dikti üç dilek için. Aşk, sağlık ve para diledi. Baharda gül fidelerinin tuttuğunu gördü sevindi. Peki dilekleri tuttu mu? |
|
264
|
|
|
|
Suskunluğunun orucunu bir cümle ile aç ta söyle bana..Kimin katili olacağım ben..Senin mi yoksa kendimimin mi...Sustuğun yer o kadar büyük ki..Yaralarımı bölüp bölüp yapıştırdıkça kapanmıyor suskunluğun.. |
|
265
|
|
|
|
Sevgiye hasret aşk mahkumları gibiyim
dedimya ilk aşkım... |
|
266
|
|
|
|
İki elimin arasına sığabilecek büyüklükte bir dünyam var.
İnsan okyanusunun ortasında,
Dört tarafının canlıların çevirdiği,
Bir ada gibi,
|
|
267
|
|
|
|
Yürek küçüktür fakat tüm gönüllere ulaşır, beyin küçüktür fakat sonsuz ve sınırsız düşünce barındırır, göz sadece bir noktadır bütün dünyayı sığdırabilir |
|
268
|
|
|
|
Uzun süren gönül kırgınlığınız veya durup durup ağlamalarınız varsa tebdili mekânda ferahlık vardır. Şehrimizi ziyaretiniz menfaatiniz icabıdır. Hava değişimi size iyi gelecektir. Bir kere gelin burayı öyle seveceksiniz ki ayrılmak istemeyeceksiniz… Animatörler eşliğinde geçireceğiniz güzel günlerin tadına doyamayacaksınız. Tatili uzatmak isteyeceksiniz. |
|
269
|
|
|
|
Dinle sevgili!.. Bize anlatılanlar yalanmış, özlediklerimiz. Aşk yalanmış sevgili. Aşk yalnızca henüz şafak sökerken masa üstünde bırakıp gittiğimiz kadehlerin üstünde kalan bir yüzü yalnızlığa dönük dudak izleriymiş yıkanınca silinip gideceği bilinen. Aş |
|
270
|
|
|
|
Elbette, yalnızca ben sarhoş olacaktım şarap içtiğin o kadehi elimde bomboş tutarken. O şaraba deli olan Hayyam’dan daha tutkunum sana derken, elbet ağlayacaktım.
|
|
271
|
|
|
|
Sen benden gittin gideli, ben de gittim kendimden...
Nerde unuttum yüreğimi?....
|
|
272
|
|
273
|
|
|
|
Giden mi kalan mı yalnızdır bilinmez demiştin, gözlerimi gözlerinden ayırmak istemediğim o hüzün dolu ayrılık akşamında...
Bu ayrılık diğer ayrılıklara benzemiyordu. Sen bunu benden önce fark ettin.
|
|
274
|
|
275
|
|
|
|
Yağmurlu bir yaz akşamıydı. Islak kaldırım taşları paylaşıyordu hüznümüzü. İkimiz de yorgun, başımız önde yürüyorduk, tek bir kelime bile konuşmadan.
Sen, kaldırım taşlarını sayıyordun gözlerinle, ben ağlayamıyordum... |
|
276
|
|
|
|
15 dakika önce msn Messenger’da.
Erkek – Oğlum bana biraz müsaade. Yazım geldi yazacağım bir şeyler.
Daskalos – Tamam. Ama bitince gönder.
Erkek – Tamam yollarım.
Daskalos – Bekliyorum.
|
|
277
|
|
|
|
İnanan insan yılda tek bir günü değil, her gününü Sevgili'sine adar. Mutluluk ancak O'nun aşkıyla olur, bunun dışında kalpler tatmin olmaz; kurtuluş yolu bulunmaz. İnsan yüzlerce yol dener ancak başka türlü mutlu olamaz. Yaşaması gereken, bu samimi ve gerçek aşktır.
|
|
278
|
|
|
|
İçim acıyor, geçer elbet, geçer de, anlamsız bir yer de unuttuğumu sandığım bir yer de , yeniden sızlar, ama varsın sızlasın, sızlamad mı; kocaman sevilmiyor ki...
|
|
279
|
|
|
|
Bu ruh bu bedende oldukça bu yürek sadece senin için atacak... |
|
280
|
|
|
|
şimdi bir iirafım var sana..
anlattığın hiç bir masalda
uyumuyordum aslında.. |
|