..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Özgür insan, denizi daima seveceksin. -Baudelaire
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Yazar Portresi - Ömer Faruk Hüsmüllü
Ömer Faruk Hüsmüllü - Oruç Baba'nın Karalamaları
Site İçi Arama:


Roman
  Demokratik Deliler Devleti - 12 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 7 Mart 2015 1. Bölüm 

-Felsefe öldü! Felsefe öldü! Cahil cühela takımı gözünüz aydın, Felsefe öldü! Diye bağırıyor az ötede Kızıl Filozof.

  Demokratik Deliler Devleti (3d) +18) - 2 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 29 Haziran 2014 1. Bölüm 

Haklı filan değilsiniz! Sadece insanlara kolayca bir yafta yapıştırıyorsunuz! Düşene gülüyorsunuz; yapmanız gereken gülmek mi o insanı yerden kaldırmak mı? Delilerle alay etmekten hoşlanıyorsunuz; bazen de acıyormuş numarası yapıyorsunuz! Röntgenciliğe bayılıyorsunuz! Türk televizyonlarında yıllarca rayting rekorları kıran “Biri Bizi Gözetliyor” programı değil miydi? Daha sayabilirim. Yani açtırmayın kutuyu söyletmeyin kötüyü…

  Memleketimin Delileri - 1 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 1 Şubat 2010 1. Bölüm 

Mizah sevenlere tavsiye edilebilir...Fazla uzatmadan sadece 2 bölüm halinde yayımlanacaktır.

  Memleketimin Delileri - 2 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 2 Şubat 2010 1. Bölüm 

Mizahtan hoşlananların bir solukta okuyacakları romanın 2. ve son bölümü

  Nifak - 1. Bölüm (Ömer Faruk Hüsmüllü) 12 Mart 2010 Politik Roman 

*Bu dönemdeki solcu gençlerin yaşadıkları acıları yansıtan çok sayıda roman sonradan yazılmıştır. *Ancak Ülkücü gençlerle ilgili romanların sayısı bir elin parmakları kadar bile değildir. *O nedenle bu roman sözünü ettiğimiz alanda yazılmış eserlerin ilklerinden birisi belki de ilkidir. *1980 öncesi gençlik üzerinde oynanan oyunların günümüzde de sahnelenmek istendiğini görerek onları bu romanla uyarmak istiyorum. *Çünkü ister sağcı,ister solcu:ister ülkücü,isterse devrimci olsun,onların hepsi bizim çocuklarımızdır.

  Nifak - 2. Bölüm (Ömer Faruk Hüsmüllü) 15 Mart 2010 Politik Roman 

*Bu roman 1979 yılında yazılmıştır. *Birçok yayınevine gönderilmiş olmasına rağmen “basılabilir” oluru alamamıştır. *O nedenle 8-9 senedir internet ortamında yayımlanmıştır. *Yaklaşık 100.000’in üzerinde tıklanmıştır. *Kaç kişi tarafından okunduğunu ise bilmek takdir edersiniz ki mümkün değildir.Tıklamaların kaçı okumaya dönüştü bilinemez. *Çok sayıda övgü almış,ama yergi almamıştır. *1980 öncesi Türk Gençliğinin yaşadığı dramı bir Ülkücü gencin yaşantısından hareketle anlatmaktadır.

  Nifak - 3. ve Son Bölüm (Ömer Faruk Hüsmüllü) 16 Mart 2010 Politik Roman 

*1980 öncesi gençlik üzerinde oynanan oyunların günümüzde de sahnelenmek istendiğini görerek onları bu romanla uyarmak istiyorum. *Çünkü ister sağcı,ister solcu:ister ülkücü,isterse devrimci olsun,onların hepsi bizim çocuklarımızdır.

  Mağaranın Kamburu (Ömer Faruk Hüsmüllü) 27 Temmuz 2010 Fantastik Roman 

-Bu çalışma birkaç bölümlük öykü olarak tasarlanmış, ancak konunun uygun olması nedeniyle okuyuculardan da gelen istek ve teşviklerle bir romana dönüştürülmüştür. -Bu sitede öykü olarak 20 bölüm halinde yayınlanmıştır. -Öykü iken takip eden okurların bu romanı tekrar okumalarına gerek yoktur. Çünkü herhangi bir değişiklik yapılmamış, sadece gözden geçirilip birkaç düzeltme yapılmıştır. -Öykü olarak bu sitede ve başka sitelerde yayınlandığında yaklaşık 5-6 bin kere tıklandığı saptanmıştır. -Okuma süresi ortalama hıza sahip bir okur için tahmini 3.5-4 saat arasıdır. -Tavsiye ve eleştirilerinize açıktır. -Umarım hoşunuza giden bir çalışma olmuştur. -Saygılarımla.

  Mağaranın Kamburu Romanına Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleştirileri (Ömer Faruk Hüsmüllü) 17 Nisan 2011 Fantastik Roman 

Bu açıklamayı vermemin nedeni, kitap yazıp da bastıramayan arkadaşlara bir mesaj iletmektir. Bıkmadan, usanmadan çabalamaları gerekiyor. Bir gün, bir yerden, bir şeyler olabileceğine dair umutlarını yitirmesinler. Yazmaya,yayımlamaya çalışmaya devam etsinler…

  Bu Kitaptan da 100 Tanesi Ücretsiz! (Ömer Faruk Hüsmüllü) 23 Nisan 2011 Parça 

Şimdi ise ikinci kitabım NİFAK…’tan 100 tanesini ücretsiz göndereceğim. PTT ücreti de bana ait olacak. O nedenle 100 kitap tükenene kadar lütfen, kitap ücreti ya da posta ücreti ödeme teklifinde bulunmayınız.

  Mağaranın Kamburu Romanına Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleştirileri - 2 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 25 Nisan 2011 Fantastik Roman 

Üstüne mağara, bilge ve felsefenin uçsuz bucaksız deryası da eklenince kitabınız damağımda doyumsuz bir tad bıraktı. Hele de son sayfalarda bilgenin tevazu anlayışını kavrayınca hayranlığım katbekat arttı. Bütün bu fikri ve görsel altyapıyı salt diyalogla inşa etmiş olmanız da çok etkileyiciydi.

  Mağaranın Kamburu Romanına Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleştirileri - 3 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 27 Nisan 2011 Fantastik Roman 

"Hocam, kitabinizi saat 22.00 da okumaya basladim ve az once de bitti.Elime bir kalem almistim,huyumdur bir kitap okurken begendigim sozlerin altini cizmek ama baktim ki yasli bilgenin her sozunu ciziyorum kitaba kiyamadim."

  Bir Edebiyatçı Gözüyle Mağaranın Kamburu - Yorum: 4 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 28 Nisan 2011 Fantastik Roman 

Roman kurgu bakımından olaydan çok düşünceye vurgu yapar. Ayrıntılarla ilgilenmez. Pek çok kişiye ağır gelebilecek konu ve düşünce örgüsü böylece daha anlaşılır hale getirilir. Sadece felsefeyle ilgilenenler için değil, her insan için okunma kolaylığı sağlar.

  Bir Felsefeci’nin Kaleminden Mağaranın Kamburu – Yorum: 6 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 6 Mayıs 2011 Fantastik Roman 

Romanınızı sınırsız sevdim. Roman eleştirmeni olsaydım, “sınırsız sevdim” gibi dümdüz bazı lâflar edeceğime, bu sevgimi yetesiye dışlaştırabilecek cümleler kurmaya çalışırdım. Roman kültürümün enezliğinden ötürü, beni bağışlayın lütfen!

  Ücretsiz Kitap Dağıtabileceğim İstanbul’da Bir Mekan Arıyorum (Ömer Faruk Hüsmüllü) 26 Haziran 2011 Görüş ve Eleştiriler 

O nedenle benim amacım, okunmanın ötesinde kitap olarak okurun kütüphanesine girmektir. Çünkü gün gelir internetteki yazılar kaybolabilir, ama kitap uzun süre varlığını koruyabilir.

  Bir Anı Defteri Buldum - Roman (Ömer Faruk Hüsmüllü) 1 Ekim 2011 Aşk Romanı 

Sevgili okur,*Bu çalışma önce bir öykü olarak düşünüldü. Onlarca sitede bölümler halinde yayımlandı.*Sonuna gelindiğinde ise küçük bir roman olduğu görüldü.*Bugüne kadar yaklaşık 8-10 bin civarında tıklandı.*Ortalama okuma süresi 2-3 saattir. *Çok sayıda okur tarafından ilgi ile takip edildi. *Üzerinde ufak tefek düzeltmeler yapılarak, aşağıdaki son şekli ile sizlere bir roman olarak takdim edildi.*İyi okumalar dileğiyle…

  Zararına 3 Kitap (Roman) Sadece…. , (Ömer Faruk Hüsmüllü) 4 Nisan 2012 Görüş ve Eleştiriler 

Kitaplar:1-Mağaranın Kamburu (133 Sayfa-Roman) 2-Memleketimin Delileri (160 sayfa-Roman) 3-Nifak… (132 Sayfa-Roman)

  Ücretsiz 3 Kitap (Ömer Faruk Hüsmüllü) 8 Temmuz 2012 Görüş ve Eleştiriler 

*Evet, bu üç kitaba sadece kargo bedelini ödeyerek sahip olabilrsiniz... *Bu kampanya 31 Temmuz 2012 günü sona erecektir.

  Mağaranın Kamburu P - Kitap Yayınlarından Çıktı (Ömer Faruk Hüsmüllü) 11 Ağustos 2012 Fantastik Roman 

*İlk baskısı geçen sene yapılan Mağaranın Kamburu’nun 2. Baskısı P-Kitap tarafından yayımlandı. *Çok sayıda olumlu eleştiri alan eser, yeni bir kapak ve dizgi ile okurların karşısına çıkıyor. *Eserde felsefî ögeler ağır basarken, heyecan verici sahneler de yer almaktadır.

  Usta Bir Kalemden Mağaranın Kamburu Eleştirisi (Ömer Faruk Hüsmüllü) 4 Ekim 2012 Fantastik Roman 

Romanı okuyup bitirdikten sonra şöyle bir düşündüm. Eserdeki mağara bir bakıma dünya, bir bakıma da insanın kendisidir. Kat kat aşağılara inerek kötülüklere gark olması, Kur’anı Kerim’in ifadesiyle “esfeli safilin” olması kişinin kendi elindedir. Yazarın, büyücünün ağzından söylettiği gibi; “Karanlık da ışık da insanın ruhundadır” (s. 13); “Akıl hep iyi, güzel, doğru ve yararlı olanı bulmaz; bunların tersi de aklın ürünüdür” (s. 48)...

  Usta Bir Kalemden Nifak Romanı Eleştirisi (Ömer Faruk Hüsmüllü) 29 Ekim 2012 Politik Roman 

İşte bu durumu gören ve insanımızı “emperyalist tuzaklara karşı uyarmak, ikaz etmek” isteyen aydınlarımızdan ÖMER FARUK HÜSMÜLLÜ, ülkenin kan gölüne döndüğü o yıllarda, 1979 yılında NİFAK adlı romanını yazdı. Başvurduğu yayınevleri, eserinin basımını kabul etmediler. Ömer Faruk Bey de son yıllarda yaygınlaşan İnternetten faydalandı, romanı İnternet ortamında yayımladı. 2011 yılında da kendi imkânıyla kitaplaştırdı. Burada şunu ifade edeyim; çoluk çocuğunun rızkından keserek kitap bastırmak, bugünün şartlarında büyük fedakârlıktır.

  Usta Bir Kalemden Memleketimin Delileri Romanı Eleştirisi (Ömer Faruk Hüsmüllü) 27 Kasım 2012 Karakterler Üzerine 

Büyük çoğunluğun, nemelazımcı bir anlayışla görmezden ve duymazdan geldiği günümüzde, memleketin meselelerini dert edinerek, onlara işaret ederek ve “iyi insanların, işinin ehli kişilerin görev başına getirilmeleri gerekir” diyerek çözüm yolunu da göstermesi, bu amaçla edebi eserler üretmesi sebebiyle Ömer Faruk HÜSMÜLLÜ Bey’i tebrik ediyorum. O yazdı, üretti; tanıtmak, okumak ve okutmak görevleri de bizlere düşüyor.

  Gençler Kadıköy Belediyesi 6. Kadıköy Kitap Günleri'ne Davetlisiniz (Ömer Faruk Hüsmüllü) 7 Aralık 2012 Görüş ve Eleştiriler 

Bu etkinlikte gençlerimize/öğrencilerimize bana ait olan 4 kitaptan 1 tanesini ücretsiz olarak hediye etmek istiyorum. Ücretsiz kitap alabilmenin hiçbir şartı yoktur. Öğrenci arkadaşlarımızın sözlü beyanları yeterlidir.

  Yanık Dere Erzurum Romanının Tanıtımı (Ömer Faruk Hüsmüllü) 17 Aralık 2012 Tarihsel Roman 

Bugün hangi Erzurumlu’ya dokunsanız size onlarca işgal günleri veya Yanık Dere anısı anlatır. Ne yazık ki bu anılar kayda geçmemiştir. Yazılmayan binlerce anı hafızalarda kalmıştır. Onlar da günün birinde uçup gidecektir. Bütün bunların yanında yazılıp da okunmayan yüzlerce belge de var.

  Kitap Tanıtımı: O Ruhu Kurtarmak (Ömer Faruk Hüsmüllü) 13 Ocak 2013 Tarihsel Roman 

Bu kitabı bir macera romanı okur gibi okumaya kalkarsanız bir şey anlayamazsınız. Dikkatinizi eser üzerine yoğunlaştırmalısınız. Tabii bu yoğunlaşma, ister istemez okuma hızınızı azaltıyor. Ancak merak etmeyiniz, bu geçici bir yavaşlama. Esere kendinizi kaptırdığınızda eski hızınıza ulaştığınızı fark ediyorsunuz. Yani eser; okuyucuya, okuma tekniğine göre kendiliğinden bir hız belirlemesi yapma özelliğine de sahip.

  Sokrat Kapınızı Çalarsa (Ömer Faruk Hüsmüllü) 7 Kasım 2013 Görüş ve Eleştiriler 

Emekli Felsefe Öğretmeni Ömer Faruk Hüsmüllü’nün yazdığı Sokrat İle Meraklı Eşek Arısı kitabı, P-Kitap Yayınevi tarafından yayımlandı. Tüyap Kitap Fuarında okura sunuldu. (Ömer Faruk Hüsmüllü’nün 9 Kasım 2013 günü Kitap Fuarında P-Kitap standında imza günü var.) Ayrıca kitap, internet satış noktalarından da temin edilebiliyor. “Ben kitabı ücretsiz okumak istiyorum.” diyen okurlar olursa, onlar da bu isteklerine internet üzerinden ulaşabilirler. Çünkü çeşitli sitelerde bu eser bölümler halinde yayımlandı.

  Acılar Mutluluğa Dönüşür Mü? (Ömer Faruk Hüsmüllü) 8 Kasım 2013 Aşk Romanı 

Roman kahramanımız Sibel, içimizden biri. Bir kenar mahallede dünyaya gelmiş, yoksul bir ailenin kızı. 1970’li yıllarda birçok genç kızın yaptığı gibi onun da kendince önemli gördüğü olayları yazdığı bir anı defteri var.

  Beytullah Özilhan'dan Dört Kitap (Ömer Faruk Hüsmüllü) 16 Ocak 2014 Yazarlar Üzerine 

Kendi Kaleminden Beytullah Özilhan:Beytullah Özilhan, 1947 Erzincan ili Tercan kazasına bağlı Osmanlının Hoğik Cumhuriyetinin Gökce köyünde doğdum. Doğum tarihim anamın yaptığı parmak hesabına göre kaydedilmiştir. Yedi çocuklu ailenin iki numarasıyım. Harf denen eğri büğrü çizgilerle ilk tanışmam köyümün toprak damlı mektebinde oldu.

  Demokratik Deliler Devleti (3d) - 1 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 11 Haziran 2014 1. Bölüm 

-Delilerle ilgili masalları ancak ve ancak bir deli anlatırsa inanın.-Sanki, masal anlatayım diye de insanlar deli oluyordu!

  Demokratik Deliler Devleti (3d) +18) - 3 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 25 Temmuz 2014 1. Bölüm 

“İki Yahudi bir araya gelse şirket, iki Türk bir araya gelse devlet kurar.” Sözü boşuna söylenmemiştir. Yani biraz daha sabretmelisiniz; delilerin devletinin kurulmasına az kaldı!

  Demokratik Deliler Devleti (3d) +18) - 5 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 31 Temmuz 2014 1. Bölüm 

Işıklı panoda numarası yanan hasta doktor odasına giriyor, birkaç dakika durup çıkıyordu. Öyle ki bazılarının içeride kalma süresi sadece iki dakikaydı. Oturma yerleri o nedenle boşalıyordu. Yan yana dizili dört koltuktan en baştaki boşalmıştı. İki yaşlı bayanın ortasında genç bir bayan oturuyordu. Eli yüzü düzgün, oldukça güzel bir kadındı. Durmadan konuşuyordu ve söylediklerini ben de çok iyi duyuyordum.

  Demokratik Deliler Devleti (3d) +18) - 4 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 26 Temmuz 2014 1. Bölüm 

Bozuk paraları çıkardı, öttü. Görevli belindeki kemeri de çıkarmasını isteyince adam öfkeyle “Soyunayım bari!” diye bağırınca ve bir yandan da pantolonunun düğmelerini çözmeye başlayınca “Geç, hadi geç!” demek zorunda kaldılar.

  Demokratik Deliler Devleti (3d) +18) - 6 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 2 Aralık 2014 1. Bölüm 

O önde ben arkada ilerlemeye başladık. Birkaç adım atmıştım ki yolun kenarında bir ağaca yaslanmış olan iri yarı bir adamın bana bakmakta olduğunu fark ettim. Gözlerimiz karşılaşınca çivilenmiş gibi olduğum yerde kaldım. Adamın gözlerinde sanki şimşekler çakıyordu. Suratının aldığı şekilden beni iğrenç bir varlık olarak gördüğünü anlamıştım.

  Demokratik Deliler Devleti (3d) +18) - 7 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 5 Aralık 2014 1. Bölüm 

Merak ettim. Yoksa saçma sapan şeylere mi gülüyorlardı? Evet, öyleymiş. Çünkü biri “Köfte!” diye bağırınca hep birlikte basıyorlardı kahkahayı. Diğeri “Tren kaçtı!” deyince yine kahkaha… Çok yaklaşmış olmalıyım ki orta boylu, kumral saçlı olanın dikkatini çektim.

  Demokratik Deliler Devleti (3d) +18) - 8 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 16 Aralık 2014 1. Bölüm 

Evet, gördüm: İşte oradalar. Çok seviyorum bu hayvanları. Siz de sever misiniz? Yoksa evinizin balkonuna, hatta mutfağınıza davetsiz olarak girdikleri için sinirlenir misiniz? Ayağınızı, elinizi ısırdıklarında onları kızıp, öldürür müsünüz? N’olur sizi ısırsalar da onları öldürmeyin!

  Demokratik Deliler Devleti - 11 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 4 Ocak 2015 1. Bölüm 

-Nasıl ki doğuma hayret etmiyor ya da üzülmüyorsak, ölüme karşı da aynı tepkiyi vermeliyiz.

  Demokratik Deliler Devleti (3d) +18) - 9 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 24 Aralık 2014 1. Bölüm 

-Dahiler, deli midir? Evet! -Dahilere çocuk gözüyle bakarsanız, onların çok şey bilen deliler olduklarını anlarsınız.

  Demokratik Deliler Devleti - 10 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 26 Aralık 2014 1. Bölüm 

-Ülkeleri deliler idare etmeli!-Zaten öyle değil mi?

  Demokratik Deliler Devleti - 13 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 19 Mart 2015 1. Bölüm 

Daha sonra hastanenin kapısının dışına dev bir pankart asıldı. Pankarttaki yazı şöyleydi: “HASTANEMİZDE KARANTİNA UYGULANDIĞINDAN HASTA VE ZİYARETÇİ KABUL EDİLMEMEKTEDİR. MÜDÜRİYET”

  Demokratik Deliler Devleti - 14 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 22 Mart 2015 1. Bölüm 

Biz cennete gitmek için yola çıkmıştık. Bu yolculuğun sonunda, uzaktan çok güzel görünen bir yere geldik. Önceleri anlamadık ama meğerse bu görüntü bir serapmış. Çünkü daha sonra bir de baktık ki cehennem ateşinin içinde yanıyoruz. Burada pis pis sırıtan zebaniler vardı ve bunlar bize, buranın cennet olduğu yalanını söylüyorlardı.

  Sokrat İle Meraklı Eşek Arısı’ndan Seçmeler (Ömer Faruk Hüsmüllü) 2 Nisan 2015 Görüş ve Eleştiriler 

Evine ekmek götüremeyen bir insandan dürüst olmasını, ahlâklı bir kişi olmasını istemesine istersiniz de, o sizi ne kadar dinler, orası tartışma götürür doğrusu.

  Demokratik Deliler Devleti - 15 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 4 Nisan 2015 1. Bölüm 

Münakaşa eden iki kişinin bağırışlarını duyunca ayağa kalktım. Az ötemdeydiler. Birbirlerini iteleyip çekiştirmeye başladılar. Aralarına girip kavgaya engel olmak istedim. İçlerinden biri bu hareketime kızmıştı, karnıma inen yumruğu bunun kanıtıydı. Acıdan iki büklüm oldum. Sonra doğruldum, bütün gücümü sağ yumruğumda toplayıp gözüne bir tane çaktım.

  Bir Anı Defteri Buldum’dan Seçmeler… (Ömer Faruk Hüsmüllü) 3 Nisan 2015 Görüş ve Eleştiriler 

2011 yılının Nisan ayının ortalarında bir gün, internetten gelen bir mesaj beni, çok etkiledi. Çünkü mesaj, bu öykü ile ilgiliydi. Gerçi bugüne kadar aynı konuda onlarca mesaj almıştım, ama sanırım bu farklı. Evet, “Bir Anı Defteri Buldum” başlıklı öyküm çok sayıda okuru çeşitli açılardan etkilemiş ve bazıları da duygularını mesaj yazarak anlatmak istemişlerdi:

  Demokratik Deliler Devleti - 16 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 7 Nisan 2015 1. Bölüm 

Mucit, bugüne kadar gözle görülür, elle tutulur bir icatta bulunmamış olmasına rağmen, gelmiş geçmiş en büyük icatları yaptığı iddiasındadır. Neredeyse tekerleği bile kendisinin bulduğunu sanmaktadır.

  Demokratik Deliler Devleti - 17 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 9 Nisan 2015 1. Bölüm 

Giderdim de. Oradaki rengarenk çiçeklerle dolu çiçek bahçelerini, özgürce çağıldayan şelaleleri, bir masal ülkesinden gelmiş olan ilginç görünümlü hayvanları, kökleri havada olan ağaçları, birbirini kovalayan el büyüklüğündeki uğur böceklerini, rastgele serpiştirilmiş yanan ama yakmayan ateşleri seyrederdim.

  Demokratik Deliler Devleti - 22 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 7 Temmuz 2015 1. Bölüm 

Birkaç dakika sonra silah sesleri kesildi. Çünkü ayakta kalan tek bir yurttaş bile yoktu, kaçamayanların hepsi yerdeydi ve ölmeyenler acı içinde kıvranıyordu.

  Demokratik Deliler Devleti - 20 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 30 Haziran 2015 1. Bölüm 

Yeraltında bulunan ateş yeryüzüne fışkırınca ağaçları, hayvanları, insanları, binaları cayır cayır yakacak; hatta demiri bile eritecek. Akarsular, göller, denizler sıcaklığın etkisiyle fokur dokur kaynayacak. Çıkan buhar, yanan maddelerin dumanı ile birleşerek dünyanın etrafını siyah bir örtü gibi saracak. Ay, yıldızlar, hatta güneş görünmez olacak. Bu simsiyah bulut tabakası asırlar sonra aşağıya çökecek ve dünya simsiyah bir balçık tarlasına dönüşecek. Tabii bu şartlar altında insan dahil dünyada hiçbir canlı kalmayacak.

  Demokratik Deliler Devleti - 21 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 5 Temmuz 2015 1. Bölüm 

Mahperi adı gibi ay kadar parlak; bir peri gibi alımlı ve çok güzel bir kızmış. Teni beyaz, saçları aksine simsiyahmış. Normalden biraz büyük mavi gözleri varmış. Öyle ki bu gözler güldüğü zaman etrafa adeta enerji saçarmış. Utangaçmış, konuşurken yüzü sık sık kızarırmış. Böyle olmasına yani utangaçlığına rağmen Âşık ona değil, tam tersine o Âşık'a arkadaşlık teklif etmiş.

  Demokratik Deliler Devleti - 18 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 27 Mayıs 2015 1. Bölüm 

Bir türlü uyku tutmuyordu. Uyumak için öyle acayip şeyler düşünüyordum ki... Çocukken nasıl uyuduğumu hayal ettim. En tatlı çocukluk uykum hangisiydi? Annemin dizine başımı koyduğumda hemen uykuya dalıyordum. Gene bu yolu deneyecektim: İşte, annemin dizinde yatıyordum. Olmadı. Annemin dizi de fayda etmedi.

  Demokratik Deliler Devleti - 19 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 28 Haziran 2015 1. Bölüm 

Bu olayın şoku devam ederken bir şok daha yaşandı: İmparator'un bir yakın adamı da odasındaki karyolanın demirlerine kendini asarak intihar etmiş. Herkes şaşkındı, abuk subuk tahminlerde bulunanlar vardı; ama çoğunluk suskundu.

  Demokratik Deliler Devleti - 23 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 16 Temmuz 2015 1. Bölüm 

“Seni aradım umutsuzca kapalı gözlerimin arkasında. Bu tabii senin kendin değil hayalin olacaktı, ama benim için fark eden bir şey yoktu. Başımı önce omzuna yaslamak, sonra dizlerinin üzerine koymak istiyorum. Bu arada parmakların saçlarımın arasında dolaşırsa heyecandan kalbim hızlı hızlı atmaya başlar. Ya nefesini ensemde, kokunu burnumda hissedersem ne olur biliyor musun? İstersen ne olacağını hiç denemeyelim, böyle kalalım; bu kadarı yeter bana!”

  Demokratik Deliler Devleti - 25 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 17 Ağustos 2015 1. Bölüm 

“Hani seninle sözleşmiştik; birimiz darda kalınca diğerimiz bunu hissedip derhal yardıma koşacaktı! Ben sana gidemedim, sen de bana gelemedin. Her anımda ettiğimiz yemini, verdiğimiz sözü hatırlıyorum ve bekliyorum çaresizce. Desem ki sana, yeter artık! Ya sen gel bana, ya da yerini bildir...”

  Demokratik Deliler Devleti - 24 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 17 Ağustos 2015 1. Bölüm 

Baktı, baktı... Ölü kedinin bedenini kokladı, kafasına yüzünü defalarca sürttü. Sanki bu cansız varlığa can vermek istiyormuş gibi bir çırpınışı vardı. Gözlerim yaş doldu. Ağlamak istemesem de gözyaşlarımın akmasına engel olamadım... Küsmüş bir ifade vardı yüzünde, bir kere daha şansını denedikten sonra gidip gitmemek arasında bir tereddüt yaşadı. En sonunda ayrılmaya karar vermiş olmalı ki hızla oradan uzaklaştı. Çılgınlar gibiydi, son hızla koşuyordu.

  Demokratik Deliler Devleti - 26 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 18 Ağustos 2015 1. Bölüm 

Aslında kişi zorlu geçen bir süreçten sonra bu “ben”i bulur. Çok kişi bulduğunu fark etmez. Bazıları da bulduğu “ben”in mi yoksa önceki “ben”in mi gerçek kişiliği olduğunu sorar kendine. Hatta tekrar bir başka kişilik, bir başka “ben” aramaya başlar. İnsanın ruhsal yaşamı oldukça karmaşıktır, fizik olaylarda olduğu gibi her zaman aynı nedenler ruhsal yaşamda aynı sonuçları meydana getirmeyebilir. Bazen bir insanı severiz, bazen aynı insandan nefret ederiz, bir bakarsın gün gelir aynı insanı tekrar sevmeye başlayabiliriz. Bütün bu tepkiler aynı kişiye ait değil mi? Pekiyi öyleyse bunların hangisi gerçek? Belki de hepsi...

  Demokratik Deliler Devleti - 28 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 23 Ağustos 2015 1. Bölüm 

Konuş bakalım Dedikoducu! Bu adam kim ve serveti nerede saklıyor?” dedi. “-Şey efendim şey... Servet yok, ben sizinle konuşmak için bu yalanı uydurdum. Aslında şey, şey...” dedim. Birden kükredi, üzerime yürüdü. “-Sen benimle alay mı ediyorsun? Bu ne cür'et! Ben seni gebertmez miyim?” dedi. Kendimi topladım ve son bir hamle ile “-Efendim, asıl meseleyi söyleseydim herkes duyardı ve iş bozulurdu. İşin aslı şu: Tek Kulak size karşı bir darbe hazırlığı içinde...” deyip bütün bildiklerimi bir solukta anlattım. Beni dinledi. Konuşmam bitince birkaç dakika hiç konuşmadı. Acaba inanmamış mıydı?

  Demokratik Deliler Devleti - 27 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 22 Ağustos 2015 1. Bölüm 

Ay, yattığım yerden görünüyordu. Hem aya bakıyor hem de sayıyordum. Bir ara aya gitmeyi düşündüm. Aslında nasıl bir yer olduğunu bilmiyordum, ama dünyaya benzer sanıyordum. Oradaki denizleri, gölleri, akarsuları, ormanları hayal ettim. Acaba bizim gibi insanlar da var mıydı? Ya hayvanlar? Neden olmasın? Sonra, lisede öğrendiğim bilgiler aklıma geldi, ayda hayat yoktu. Keşke olsaydı!

  Demokratik Deliler Devleti - 29 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 24 Ağustos 2015 1. Bölüm 

Sarayın kapısı önünde etrafları güvenlik elemanları tarafından çevrilerek bir müddet bekletildiler. Çünkü o sırada Savunma Bakanı, darbecilerin teslim olduklarını ve dışarıya nasıl bırakılmaları gerektiğini sormak için oradan ayrılmış İmparator'un yanına gelmişti. Başkan “-Ne bırakması? Hepsini öldürün!” dedi. Bakan “-Ama Başkanım söz vermiştik...” deyince İmparator, “-Haine verilen sözü tutmaya gerek yoktur! Derhal infaz edin!” diye sert bir şekilde emri tekrarladı.

  Demokratik Deliler Devleti - 33 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 24 Ekim 2015 1. Bölüm 

Sonunda İmparator bunun çaresini buldu: Polislere kuşatmayı kaldırmaları için yarın öğlene kadar kadar süre tanınacak, eğer kuşatma kaldırılmazsa her gün bir köle herkesin gözü önünde öldürülüp cesedi kuleden aşağı atılacaktı. İlk sırada öldürülecek olan köle de Başhekimdi.

  Demokratik Deliler Devleti - 37 (Son Bölüm) (Ömer Faruk Hüsmüllü) 29 Ekim 2015 1. Bölüm 

Savaşın ertesi günü.O günkü gazete manşetleri: Delice savaştılar ama zafer bizim oldu. Delilerin devleti yerle bir edildi. Deli hükümranlığı buraya kadar. Savaş bitti ama çok sayıda can kaybı ve yaralı var. Güvenlik güçleri başarılı bir operasyonla delilere “Dur!” dedi. Deliliğin sonu budur.

  Demokratik Deliler Devleti - 34 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 25 Ekim 2015 1. Bölüm 

-Delilerden kaçan kişi, aynada daima kendini görür.-Dünya kurulduğundan beri hep, deliler öğretmen, akıllılar da öğrenci olarak kalmışlardır.

  Demokratik Deliler Devleti - 31 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 21 Ekim 2015 1. Bölüm 

-Haklısın, buradaki hayat monoton, kısır bir döngü. Ama buna rağmen bir şeyler yapılabilir. Mesela etrafımızdaki insanlara yardım edebiliriz. Onlara yardım edebilmek için illaki maddi bir şeyler vermek gerekmiyor. İnsanlara sevgimizi verebiliriz, onların sorunlarını dinleyebiliriz, bildiğimiz çözümler varsa bunları önerebiliriz.

  Demokratik Deliler Devleti - 30 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 17 Ekim 2015 1. Bölüm 

Güneşin rengi sapsarı. Isıtıyor fakat yakmıyor. Göz alabildiğine mavi bir gökyüzü var. Hiç bulut yok. Tertemiz bir gök kubbe altındayım. Hafif bir rüzgâr ağaçların yapraklarını hışırdatıyor. Onları incitmeden esiyor, öyle ki kurumuş yapraklar bile ağacın dallarına tutanabiliyor. Güvendeler, düşme kaygıları yok.

  Demokratik Deliler Devleti - 36 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 27 Ekim 2015 1. Bölüm 

Gözlerimi kapattım, birden İmparator'un gövdesi üzerime devrildi. Kendimi geri atarak kurtulmaya çalıştıysam da kocaman gövdesi omuzuma çarpıp yere düştü. Şaşkın şaşkın yerdeki adama bakmaktan başka bir şey yapamıyordum. Tetiği ne zaman çektiğimi, nasıl çektiğimi hiç hatırlamıyorum.

  Demokratik Deliler Devleti - 35 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 26 Ekim 2015 1. Bölüm 

Kahvaltı bitince bir görevli geldi boşları aldı. Aynı görevli az sonra elindeki tepsiyle kahve ve su getirdi. İmparator bir sigara yaktı. Suyu içti. Sonra bir yudum kahvesinden alıp bir nefes de sigarasından çekti. İmparator'un bu durumunu ben açıklayamıyordum. Dışarıda kıyamet koparken adamın kılı bile kıpırdamıyor... Yoksa bu adam sinirlerini mi aldırmıştı da, tepki vermiyor, bu olaylardan etkilenmiyordu? Silah ve bomba sesleri, camın kırılması adamda en ufak bir heyecan belirtisi ortaya çıkarmamıştı. Ruhsuz, duygusuz, sinirsiz bir adam olabilir miydi?

  Demokratik Deliler Devleti - 32 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 23 Ekim 2015 1. Bölüm 

Sıra gelmiş altınları tartmaya. Kuyumcu, polislerin geciktiğini düşünmüş ama tam o sırada dükkanın önüne iki tane polis arabası yanaşmış. Polisler içeri girmişler, koltuklara iyice yayılmış olan adamları hiçbir direnişle karşılaşmadan yakalayıp karakola götürmüşler.

  Göçe Göçe - 1 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 19 Ağustos 2016 1. Bölüm 

Göç hayat verir, göç bilgi kazandırır, göç tanıtır, göç hem sevincin hem de hüznün kaynağıdır, göç hayvanlarımızın verimini artırır, göç fazlalıklardan kurtulmaktır, göç ruhu dinlendirir; göç yeniliktir ve göç biraz da zora katlanmaktır.

  Göçe Göçe - 4 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 22 Ağustos 2016 1. Bölüm 

Şaman çok da ağır bir konuşma yaptı. “Türkün topraklarını terk etme hakkı bulunmadığını, her ne pahasına olursa olsun yurdunu savunması gerektiğini, ölümden kaçış olmadığını; o yüzden de bu kutsal topraklarda ölmenın bir şeref sayılacağını, ölülerimizin bu topraklara sahip çıkacağını ve bir gün mutlaka gene Türkün bayrağının bu topraklarda dalganacağını, böyle bir kaçışı Gök'ün yüce ruhu olan Tengri'nin de istemediğini” söyledi.

  Göçe Göçe - 7 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 25 Ağustos 2016 1. Bölüm 

Defin işlemi bittikten sonra, başımı kaldırıp ufka baktım. Ay yavaş yavaş çıkmaya başlamıştı, ucunu gördüm. Hipnotize olmuş gibi ayı seyrediyordum. Giderek büyüdü, büyüdü ve sonunda yuvarlak gümüş bir tabak gibi ışığını dünyamıza yaymaya başladı. Şimdi gökyüzünde bir Dolunay vardı. Yani bir Dolunayımızı toprağın altına saklamıştık, ama Tanrı bize şimdi gökyüzünde bir başka Dolunay vermişti. Belki de toprak altındaki Dolunayımızdı gökyüzüne çıkan!

  Göçe Göçe - 2 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 20 Ağustos 2016 1. Bölüm 

Biz Karamanoğulları ölümden korkmayız. Savaşçı bir milletiz. Çünkü biz Çiçi Yabgu'nun, Tannrıkut Mete'nin, Atila'nın, Kür Şad'ın, Kül Tegin'in, Çağrı Beğ'in, Oruç Reis'in askerleriyiz, torunlarıyız. Başka bir milletin egemenliği altında yaşayamayız. Böyle bir hayat, bizim ağrımıza gider.

  Göçe Göçe - 3 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 21 Ağustos 2016 1. Bölüm 

Biz güçlüyken gayrimüslimlere ne kadar iyi davrandıysak, onlar güçlü olduğunda tam aksine bize o kadar zulmettiler. Belki de bu davranışlarının gerisinde, azınlıkların yüz yıllardır bize karşı duydukları ezikliğin yarattığı, bir intikam duygusu yatıyordu. Sebep ne olursa olsun Bulgarlar'ın Balkanlar'da Türkler'e yaptıkları mazur görülemez.

  Göçe Göçe - 6 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 25 Ağustos 2016 1. Bölüm 

Fırtınanın topraktan köküyle söktüğü bir ağaç gibiyiz. Havada savrulup duruyoruz. Fırtına bu ağacı bırakacak mı, bırakırsa nerede bırakacak? Diyelim ki fırtına dindi ve bir yere bıraktı; acaba o ağaç oraya dikilecek mi? Dikilse bile, tekrar toprağa kök salıp tutanabilecek mi? Bu göç işte böyle bir şey!

  Göçe Göçe - 5 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 24 Ağustos 2016 1. Bölüm 

Şaziye ablalardan üç ev ötede de, Kırşehirli siyaset adamı Osman Bölükbaşı'nın babasının evi vardı. Galiba Bölükbaşı'nın annesi üveymiş, öyle duymuştum. Yaz tatillerinde birkaç kere Bölükbaşı'nın oğlu Deniz'in dedesini ziyarete geldiğini görmüştüm. Deniz, bizim akranımız olmasına rağmen bizimle konuşmazdı, mahalleden arkadaşı da yoktu. Bazen caddeye çıkıp tek başına oyalanır ya da oynardı. Biz uzaktan bakardık ona; yanına gidip de arkadaşlık teklif etmekten çekinirdik.

  Göçe Göçe - 10 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 28 Ağustos 2016 1. Bölüm 

Toprağa kök salmamış bir ağacı sökmek çok kolaydır, köklenmiş ağacı sökmek ise oldukça zordur. Milletler de böyledir. Eğer bir millet vatan bellediği topraklara kök saldıysa, onu oradan kolay kolay hiçbir güç söküp atamaz. Çünkü o milletin toprağını kazarsanız ya atalarının kemiklerini ya da tarihi eserlerinin kalıntılarını bulursunuz. İşte bir milletin kök salması budur. Biz acaba bu topraklarda, Balkanlar'da kök salamadık mı da bu felaketler başımıza geldi? Galiba öyle!

  Göçe Göçe - Balkanlara Bırakılan Alaz Bebek - 15 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 1 Eylül 2016 1. Bölüm 

Ölenler zaten korkaktılar ve gittiler; ya bu kalanlara ne demeli? Bunların da hemen hemen tamamı hayatından bezmiş, direncini kaybetmiş, diri ile ölü arası bir varlık oluvermişler. Silkinmeleri, üzerlerindeki ölüm bulutunun içinden çıkmaları; hayat güneşinin ışığına doğru koşmaları gerekiyor.

  Göçe Göçe - 11 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 29 Ağustos 2016 1. Bölüm 

Her ev bir fırın ekmek ve bir tencere çorba pişirdi. Sıcacık ekmeklerimizi elimize aldığımızda, mutluluktan uçuyorduk. Mis gibi kokuyordu o güzelim ekmekler. Ya çorba? Bu kadar nefis bir çorba hayatımda içmemiştim. Yüzümüze kan geldi, bedenimize can... Dört saat sonra tekrar yola çıkmak için hazırdık.

  Göçe Göçe - 12 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 30 Ağustos 2016 1. Bölüm 

Meğerse bu küçük yılan, yılanlar kraliçesi Şahmeran'ın en küçük yavrusuymuş. İyi yürekli bu güzel kraliçe, bütün yavrularını çok severmiş, ama bu küçüğün yeri bir başkaymış. O gün kafasını delikten çıkarıp havanın iyi olduğunu gören yavru, dışarı çıkmak için annesinden izin istemiş. Annesi önce “Hayır!” dediyse de sonra ısrarlarına dayanamayıp, yuvadan fazla uzaklaşmamak şartıyla razı olmuş. Yavru gittikten biraz sonra da, Şahmeran ne yaptığını izlemek için yavrusuna bakmaya dışarı çıkmış. Bir de ne görsün! Yavrusu bir leyleğin gagasında. Yıkılmış, perişan olmuş. Bu birkaç saniye sürmüş, ama Şahmeran'ın vücuduna adeta felç gelmiş.

  Göçe Göçe - 9 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 27 Ağustos 2016 1. Bölüm 

Silah sesleri kesildikten sonra korucular, olay mahalline gidip bilgi edinmeye çalıştılar. Ruslar katliam ve soygunlarını yapıp oradan ayrılmışlar. Çok sayıda ölü ve yaralı varmış. O konvoydakilerin arabaları devrilmiş, eşyaları talan edilmiş, hatta hayvanları öldürülmüş.

  Göçe Göçe - 8 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 26 Ağustos 2016 1. Bölüm 

bu kale binlerce yıl önce bir bey tarafından yığma toprakla yapılmış. Burası ilk zamanlar bataklıkmış ve o beyin oğlu bu bataklıkta boğularak ölmüş. Bey de başkaları da aynı acıyı yaşamasın diye, bu bataklığı toprakla doldurmaya karar vermiş. Her köylüye eşit sayıda kağnı dolusu toprak getirmeyi mecbur etmiş. Binlerce araba toprak buraya yığılmış ve bataklık kuruduğu gibi, bir de kale kazanılmış.

  Göçe Göçe - Balkanlarda Sel Felaketi - 17 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 3 Eylül 2016 1. Bölüm 

Top patlaması desem değil, yıldırım düştü desem değil... Sanki yan tarafımızdaki dağlar patladı, ya da bir volkan fışkırdı... Patlamanın hemen arkasından üç-dört metre yüksekliğinde sudan oluşmuş bir duvar gördüm. Bu çılgın su, dere içindeki iki arabayı önüne kattı götürüyor. Bizim taraftan ve karşıdan bu olayı gören insanların çığlıkları, selin sesine karışıyor. Arabalar birkaç saniye içinde gözden kayboldu, çok az sonra sadece gene bir-iki saniyeliğine iki öküz başı gördüm. Hepsi bu kadar...

  Göçe Göçe - Balkanlardan Bir Aşk Hikayesi - 14 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 31 Ağustos 2016 1. Bölüm 

Bu iki yaşlı insanın, aynı gün ölmelerinden daha enterasan olan, onların yaşadıkları gerçek aşk hikâyesiydi. O kadar aşk hikâyesi duydum, dinledim, okudum ama böylesine hiç rastlamadım. Hatta bazen düşününce abartılı bulduğum da olurdu bu hikâyeyi.

  Göçe Göçe - Asker Göçmenlere Ateş Açtıı - 26 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 12 Eylül 2016 1. Bölüm 

Askerin kalabalığı uyaran sesini duydum. Sonra da, oradakilerden üç-beş kişinin “Allah, Allah” diye bağırarak askere saldırdığını gördüm. Diğer isyancılar da saldırıda gecikmedi. Tabii asker de bütün bu olanlar karşısında boş durmadı ve silahlar patladı birbiri ardınca... İsyancılar yaba, diren, orak ve sopayla savaşıyorlardı.

  Göçe Göçe - 13 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 30 Ağustos 2016 1. Bölüm 

İki bebek öldü. Bunlardan biri Alaz bebek. Tabii diğerine de üzüldük, ama Alaz bebeğe daha fazla... Anasının yanına gitti. Çok kısa sürdü bu dünyadaki yaşamı Alaz bebeğin. Belki de anası, onun hasretine dayanamayıp yanına istedi ve Tanrı da bu dileğini kabul etti.

  Göçe Göçe - Balkanlarda Rus Tehlikesi - 16 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 2 Eylül 2016 1. Bölüm 

Öğlen oldu, biz bir dağın etrafını dolanıyoruz. Burası kayalık bir yer. Etrafta irili ufaklı taşlar var. Ağaç tek tük... Oysa ileriki tepenin ağaçla dolu olduğu görülüyor. Aniden durmamız için işaretler verilmeye başlandı. Durduk. Öncüler, birkaç kilometre ötede büyük bir Rus askeri birliği tespit etmişler.

  Göçe Göçe - Türbedere mi Çerkezköy Mü - 29 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 15 Eylül 2016 1. Bölüm 

Yıldırım Bayezid, ilim ve askerlik bakımından çok iyi yetiştirilmiş bir Osmanlı padişahıymış. Şehzadeliği zamanında bile birçok savaşa katılmış, bu savaşlarda büyük kahramanlıklar göstermiş. Ama ne yazık ki padişah olduktan on dört-on beş yıl sonra Moğol İmparator'u Timur ile giriştiği Ankara Muharebesinde, yenilip esir düşmüş. Aslında bu muharebeyi kazanabilecek güce sahipken, kaybetmesinin arkasında onun yanında olan bazı beylerin karşı tarafa geçip ihanet etmesi, hatta kendi çocuklarından bazılarının savaş yerinden kaçması yatar. Yıldırım Bayezid esaret hayatını fazla dayanamayıp ölünce, şehzadeleri arasında taht kavgası başlamış.

  Göçe Göçe - Bulaşıcı Bir Hastalık Hızla Yayılıyor - 19 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 6 Eylül 2016 1. Bölüm 

Savaşanlar hep yoksullar nedense! Yoksullar birbirleriyle kendi istekleri ile savaşmazlar, zenginler tarafından savaştırılırlar.Savaş çığırtkanlarının kârı, savaşta hayatını kaybeden insan sayısı ile doğru orantılıdır.Savaşan tarafların savaş sonunda kazanacakları hiçbir şey yoktur; savaşın bütün ganimeti savaştırana gider.

  Göçe Göçe - Balkan Yollarındaki Türk Cesetleri - 18 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 4 Eylül 2016 1. Bölüm 

Yol kenarında insan cesetleri görünce önce şaşırdık, sonra sık sık cesetlerle karşılaşınca buna da alıştık. Demek ki göçen bu insanların o kadar acelesi vardı ki, ölülerini gömmeye bile zaman ayıramamışlardı. Ölülerin bazıları çürümüş olduğundan, yanlarından geçerken burnumuzu kapatmak zorunda kalıyorduk.

  Göçe Göçe - Mutsuz Göçmen Çocukları - 25 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 11 Eylül 2016 1. Bölüm 

Çocuklara bakıyorum. Çocuk olur da oynamaz mı, bağırmaz mı, gülmez mi? Buradaki çocuklar oynamıyor, bağırmıyor, gülmüyor. Ayakları bedenlerini tutmakta zorlanan birer korkuluk gibi hepsi... Bir de derler ki “Çocuk, her yerde her zaman çocuktur.” Bu söz, göçün çocukları için geçerli değil...

  Göçe Göçe - Göçmenler Birbirine Düştü - 20 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 6 Eylül 2016 1. Bölüm 

Gene geçtiğimiz yerler insan cesedi dolu. At, eşek, manda ve öküz leşlerine de rastlıyoruz. Köpekleri görüyorum, kâh insan cesetlerini yerken kâh hayvan leşlerini. Köpeklerin hepsi de birbirinden semiz. Nasıl olmasınlar; onlar için her taraf yiyecek dolu. Bu yüzden birbirlerine, ne saldırıyorlar ne de hırlıyorlar. Bazıları da bir ağaç altında ya da yol üzerinde yatmış dinleniyor. Onlardan mutlusu yok!

  Göçe Göçe - Balkanlar Türk Kanıyla Sulanıyor - 21 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 7 Eylül 2016 1. Bölüm 

Osmanlı “Vergi” dedi verdik, “Asker” dedi hemen gönderdik. Paramızı da gençlerimizi de boşu boşuna olur olmaz yerlerde harcadı. Bir de şimdi bize hangi yüzle “Geri dönün topraklarınızı, vatanınızı savunun!” diyecek. Vatanımızı çapayla, orakla, ufacık kızanlarla mı savunacağız en gelişmiş silahlarla donatılmış düşmana karşı? Bize dönün demek, açıkçası bizi ölüme göndermek değil midir?

  Göçe Göçe - Göçmenler Edirne'ye Yaklaştılar - 22 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 8 Eylül 2016 1. Bölüm 

Cisr-i Mustafa Paşa Kazâsı'na geldik. Burada Meriç nehri üzerindeki Sadrazam Çoban Mustafa Paşa'nın, Mimar Sinan'a yaptırdığı yirmi gözlü uzun bir köprüden geçerek, biraz sonra Yunan toprağına girdik.Yunanlıların nasıl davranacaklarını bilmediğimizden biraz gergindik.

  Göçe Göçe - Osman Dedem Galiçya'ya Gidiyor - 31 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 17 Eylül 2016 1. Bölüm 

Oysa oraya öldürmek ya da ölmek için gidilirmiş. Kimi öldürecektim? Cevap basitmiş: Düşmanı... Bu düşman nasıl bir şey, neye benziyor ve ben onu neden öldürecektim? Düşman namussuzun, ırz düşmanının, alçağın biriymiş. Tamam öyleyse; ben o namussuz, ırz düşmanı ve alçak düşmanı öldüreceğim. Vatan, kahramanlık, gazilik, şehitlik kavramlarından bahsediliyordu savaşla ilgili konular konuşulurken. İtiraf etmeliyim ki, bunlarla ilgili anlatılanları da tam olarak anlamıyordum. Bunlar kutsalmış, övünç doluymuş, namusmuş, herkesin ulaşmak isteyeceği şerefli değerlermiş, mertebelermiş!

  Göçe Göçe - Göçmenler Tifüsten Kırılıyor - 24 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 10 Eylül 2016 1. Bölüm 

Burada her gün yüzlerce insan ölüyor. Bulaşıcı bir hastalık varmış: Tifüs. Bitler vasıtasıyla bulaşıyormuş; tehlikeli, öldürücü bir hastalıkmış. Bizim kafileden de beş gün içinde bu hastalıktan on üç kişi öldü. Karımın da bu hastalığa yakalanmış olmasından endişe ediyorum.

  Göçe Göçe - Göçmenlerin Kızılpınar'daki Mücadelesi - 30 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 16 Eylül 2016 1. Bölüm 

Yörük Dede'nin son günlerinde sık sık söylediği şu söz, her aklıma gelişte “Acaba neden böyle dedi, ne anlatmak istiyordu?” diye hep sordum kendime: “Sadece günahlarımdan değil; varsa sevaplarımdan da kurtulmak istiyorum; çünkü artık onlar da bana bir yük...”

  Göçe Göçe - Kızılpınar'da Domuz Avı - 36 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 23 Eylül 2016 1. Bölüm 

-Ne madalyam ne de maaşım var. Biz madalya veya maaş için savaşmadık. Hem bunları hak edecek ne yaptım ki? Gözümün önünde şehit düşen, bir uzvunu savaşta kaybeden arkadaşlarımın yaptıklarının yanında...

  Göçe Göçe - Göçmenler Edirne'den Ayrılıyor - 28 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 14 Eylül 2016 1. Bölüm 

Tifüs hastalığı, Edirne'de kafilemizin en az üçte birini yok etmiş. Dedemin günlüğünün bir yerinde kalan aile sayısı altmış bir olarak ifade ediliyordu. Bana anlatılanlara göre, Edirne'den çıkarken aile sayısı elli üçmüş. Edirne'den Havsa'ya kadar, hiç mola vermeden ilerlemişler.

  Göçe Göçe - Karısını Kaybeden Bir Adamın İsyanı - 27 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 13 Eylül 2016 1. Bölüm 

Karamsarlığım had safhada. Beni ilgilendirecek, yeniden hayata bağlayacak bir şey olduğunu sanmıyorum. İsteksizim, umursamazım, ruhen halsiz/mecalsizim; hiçliğin sessizliği içinde yalnız bir hiçim artık ben...

  Göçe Göçe - İnekleri Güderken - 45 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 2 Ekim 2016 1. Bölüm 

İnekler arabanın sesini duyunca mı yolun kenarına kaçtılar, yoksa bir şeyler yemek için mi, bilmiyorum. Ama o sırada ikisi de yolda değildi. Arabanın içinde oturan feracesi sırtında bir kadın vardı. Bu kadın, araba sağa sola savrularak giderken aşağıya düşmemek için arabanın kenarlarındaki kanatlarından birine sıkı sıkıya tutunmuştu.

  Göçe Göçe - Kızılpınar'da İçi Altın Dolu Sandık Bulundu - 33 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 19 Eylül 2016 1. Bölüm 

Ninemin evindeki eşyaların hepsi bu kadardı. Ev kapısının ne içinde ne de dışında kilit vardı. Gündüzleri bir yere giderken çoğunlukla kapı açık kalırdı. Gece yatarken bazen ninemin kapının arkasına komislayı dayadığını görmüştüm.

  Göçe Göçe - Göçmenler Kızılpınar'da da Adetlerini Sürdürüyorlar - 34 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 20 Eylül 2016 1. Bölüm 

Sedankada bir evde toplanılır, kadın kadına sohbet edilir, eğlenilirmiş. Kadınlar yanlarında getirdikleri el işlerini yaparlar, birbirlerinden iş örneği alıp verirlermiş. Sedanka, gecenin geç saatine kadar devam ediyormuş.O nedenle, yazın değil de daha çok kışın yapılırmış. Çünkü yaz mevsiminde gündüz tarlada, harmanda yapılacak iş çoktur.

  Göçe Göçe - Dedem Karabekir Paşa'nın Askeri - 35 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 21 Eylül 2016 1. Bölüm 

Köyden Ermenileri püskürttük, ama korktuğumuz başımıza gelmişti. Çünkü bırak insanı, köyde canlı hayvan bile kalmamıştı.Yanmış insan kokusu, bütün köyü kaplamıştı. İnsanları samanlıklara, camiiye toplayıp ateşe vermişlerdi. Köyün her tarafından gökyüzüne kara dumanlar yükseliyordu. Parça parça edilmiş, ufacık kızan cesetleriyle doluydu köy sokakları. Sağ kalan birkaç kişiyi de biz saldırdıktan sonra kaçarken öldürmüşlerdi.

  Göçe Göçe - Kızılpınar'da Yunan Zulmü - 32 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 18 Eylül 2016 1. Bölüm 

Kadının erkeği boşaması sana biraz tuhaf gelebilir, ama bu bir yörük kadınıysa boşar. Çünkü bizde kadın, erkeğin yaptığı her işi yapabilir; erkekten aşağı kalır bir tarafı yoktur ve onunla eşit haklara sahiptir. Tarihte kocasını boşayan Türk kadını örneklerine çokca rastlayabilirsin. Hele ninen gibi bir kadın, kocasını haydi haydi boşar! Kafasına koyduğu şeyi yapardı, kimseden korkusu yoktu. Bir ara, köye bir sapığın musallat olduğu haberi çıkmıştı.

  Göçe Göçe - Göçmenlerin Kadın Kahramanı Aşşe Ana - 37 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 24 Eylül 2016 1. Bölüm 

Aşşe Ana esmer, uzun boylu, korku nedir bilmeyen bir kadın. Ölümüne az bir zaman kalıncaya kadar hep at sırtında gördüm onu. Zaten bizim burada ata binen tek kadın oydu.

  Göçe Göçe - Ninem Kurşun Döküyor - 43 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 30 Eylül 2016 1. Bölüm 

Ninem, ocaktaki külleri eşeledi, sönmüş gibi duran üç kömürü yanyana getirdi; dışarıdan kuru ot, kuru yaprak, çalı çırpı ve biraz odun aldı, geldi. Ocağın başına çömeldi; kömürlerin üzerine önce kuru ot ve yaprakları, onların da üzerine çalı çırpıyı koyup başladı üflemeye. Üfledi, üfledi... Kömürlerin birinde kırmızılık belirdi. Ninem avurtlarını şişirerek üflemesine devam etti. Kömürün kızarıklığı arttı ve üzerindeki ot ve yaprakları tutuşturur gibi oldu; çünkü küçük bir alev gördüm.

  Göçe Göçe - Kızılpınar'da Çocuk Oyunları - 40 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 26 Eylül 2016 1. Bölüm 

Durumu anlayan ninem, hemen beni bir kolunun altına sıkıştırıp, ineklerin yanındaki nispeten temiz bir yere bıraktı. Sonra iki metre ileride, kotara adını verdiği etrafı tahtalarla çevrili eğreti bir yerin kapısını açtı. Oradan kara ineğin yavrusu, bir ok gibi fırladı, benim ayaklarımın dibinden hızla geçip annesinin memelerine sarıldı. Kıtlıktan çıkmış gibi, emiyordu memeleri. Ufacık, çok sevimli bir hayvandı. Temizdi, çünkü annesi o emerken her tarafını yalıyordu. İncecik beyaz-siyah karşımı tüylerine dokunmak istediysem de kara inekten korktum. Belli mi olur, bana bir boynuz atabilirdi.

  Göçe Göçe - Ninem Ekmek Yapıyor - 44 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 2 Ekim 2016 1. Bölüm 

O gece yataklar, yorganlar sap tepesinin yanına getirildi, yatmadan önce etrafı seyrettim. Fazla bir şey görülmüyordu. Sadece ağaçların ve evlerin silüetleri... Ortalık sessiz sayılırdı, cırcır böceklerinin ve kurbağaların sesleri de olmasaydı.

  Göçe Göçe - Göçmenler Kızılpınar'da Harman Dövüyor - 38 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 25 Eylül 2016 1. Bölüm 

Geceleri karanlıkta kenefe gidip ihtiyaç görebilmek için yanına mutlaka bir lamba ya da fener almak gerekiyor. Çocuklar üşendikleri ve karanlıktan korktukları için, onlara bu konuda hoşgörü gösterilebiliyor. Onlar geceleri ihtiyaçlarını evin arkasında giderebilirler.

  Göçe Göçe - Ağaca Yıldırım Düşüyor - 46 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 3 Ekim 2016 1. Bölüm 

Kadınlar ve kızlar yemeğe başlamadan önce başlarını ve yüzlerini örten tülbentlerini çıkardılar. Kızlar güzeldi, biri hariç. Çünkü o çirkin kızın arı sokmuş da şişmiş gibi yanakları, pörtlemiş gözleri, gülerken gördüğüm çarpık dişleri hiç hoşuma gitmemişti. Ondan biraz da korkmuş olabilirim.

  Göçe Göçe - Dedemi Bir Daha Görmedim - 47 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 4 Ekim 2016 1. Bölüm 

Bunlar da yerleşince, yukarıdaki genç, eşyaların üzerine bir branda çekip, bağladı ve arkadaki merdivenden aşağı inip, şoför mahallinden “Z” şeklinde bir demir alıp arabanın önüne taktı. Kolu birkaç kere çevirdi. Motor, gürültülü bir şekilde çalıştı.

  Göçe Göçe - Kızılpınarlılar Dobromirka'yı Unutuyor - 39 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 25 Eylül 2016 1. Bölüm 

Ekmek karneye bağlandı ve biz ekmek alabilmek için karnemizle birlikte yıllarca Çerkezköy'e gidip geldik. Bizim burada pazıya benzeyen, ama tadı acımtrak lopuşka dediğimiz bir bitki vardır. Bazen günlerce bu bitkiden aş yapıp yemek zorunda kaldık.

  Göçe Göçe - Göçerken Düğün Yapmışlar - 42 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 30 Eylül 2016 1. Bölüm 

Atalarımın öve öve bitiremedikleri o memleketi görmek, bana nasip olmadı. Ancak, anlatılanlardan oraya gitmiş ve görmüş gibi oldum sayılır. Birçok yönden bizim buraya benziyor. Çünkü Kızılpınar da balkanların dibinde. Dobramirka'daki yerleşme şekli, evler, sayalar, kullanılan ev eşyaları ve tarım araçları sanırım buradaki gibi. Adetler, giyim-kuşam, şive, hatta yiyecekler bile aynı...

  Göçe Göçe - Bekarların Buluşma Yeri Köy Çeşmesi - 41 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 27 Eylül 2016 1. Bölüm 

Çeşmenin başı kız doluydu. On metre ileride ise delikanlılar sıralanmışlardı. Kızlar, başlarında ferace olmasına rağmen hiçbirinin kapağı kapalı değildi. Hani yabancı erkeklerden kaçmak adetti? Burada, aksine kendilerini göstermeye çalışıyorlardı.

  Göçe Göçe - Köyümüz Yok Olmuş - 48 (Son Bölüm) (Ömer Faruk Hüsmüllü) 5 Ekim 2016 1. Bölüm 

Köyüme yapılanlar öfkemi kabartıyor, “Alın apartmanlarınızı, fabrikalarınızı, otomobillerinizi, yollarınızı; verin Kızılpınarımı!” Diye bağırmak istiyorum!

  Bir Romanın Anatomisi: Mağaranın Kamburu (Ömer Faruk Hüsmüllü) 24 Kasım 2016 Özet 

Romanın benzerlerinden en büyük farkı karşılıklı diyalog şeklinde olay akışının verilmesidir. Birçok okuyucu daha önce bu yöntemle yazılmış bir roman okumadığını belirtmiş, bunu ilginç bulmuş ve beğenmiştir. Yetmişli yaşların üzerindeki bazı okurlar aradan biraz zaman geçtikten sonra romanı üçüncü hatta dördüncü defa okuduklarını da söylemişlerdir.

  Köpeğin Adı Badi - 4 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 3 Eylül 2017 1. Bölüm 

Hava rüzgârlı ve yerler yaştı; gece yağan yağmur henüz kurumamıştı. İleride üç çocuk havası inmiş bir plastik topla oynuyorlardı.

  Köpeğin Adı Badi - 2 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 30 Ağustos 2017 1. Bölüm 

Aslancık’la olan beraberliğimiz böyle başladı. Artık bir oyun arkadaşım vardı ve üstelik bu arkadaş beni tehlikelere karşı da koruyordu.

  Köpeğin Adı Badi - 1 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 29 Ağustos 2017 1. Bölüm 

Bu adı bana Kenan Baba koydu. Benim ilk adım -belki de gerçek olan odur- Kalo idi. Kalo çingenece bir kelime; siyah, kara demek.

  Köpeğin Adı Badi - 22 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 3 Ekim 2017 1. Bölüm 

Okulların açıldığı ilk gün, bu ilkokulun bahçesine girdim. Burada öğrenciler kantinden aldıkları yiyeceklerin bir kısmını ya doyduklarından ya da zil çaldığı için yemeye vakitleri kalmadığından sağa sola atıyorlardı. Ben de herkes derse girince bunlarla karnımı doyuruyordum.

  Köpeğin Adı Badi - 3 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 2 Eylül 2017 1. Bölüm 

Sonunda annemin kanlar içindeki cesedini buldu. O bembeyaz tüylerinin yarıdan fazlası kırmızıya boyanmıştı. Vücudunda çok sayıda yara izi ve kafasında bir kurşun deliği vardı. Anneciğimize önce işkence yapmışlar, sonra da tabancayla öldürmüşlerdi.

  Köpeğin Adı Badi - 5 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 4 Eylül 2017 1. Bölüm 

Tıkırtılar duydum, gözlerimi araladım. Üç serçe su kabının üzerine konmuş; hem ürkek ürkek sağa sola ve arkalarına bakıyorlar hem de su kabına kafalarını daldırıp su içiyorlar.

  Köpeğin Adı Badi - 10 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 13 Eylül 2017 1. Bölüm 

Poşetin içinden ekmek, bira, şarap ve biraz da tavuk göğsü çıktı. İçerdeki tezgahın üzerine bunların hepsini koydu. Ocağı yaktı, tavanın içine azıcık yağ döküp kızdırdı. Tavuk etini bu kızgın yağlı tavada kızarttı, ocağı söndürdü.

  Köpeğin Adı Badi - 18 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 29 Eylül 2017 1. Bölüm 

Bunları yapanların hepsi insan; o nedenle insanların hepsinin kötü olduğunu söylersem haksızlık yapmış olurum. Mesela Cafer Aga'ya ben nasıl kötüdür derim. Bana arada sırada bağırsa da kötü değildir. Bana hiç vurmadı.

  Köpeğin Adı Badi - 14 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 19 Eylül 2017 1. Bölüm 

Bu insanlar bizi ne kadar değersiz, küçük, adi görüyorlar. Kendilerini ne sanıyorlar acaba? Köpeklerin onlardan daha üstün tarafları olamaz mı? Köpekler hakkında ne biliyorlar?

  Köpeğin Adı Badi - 20 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 1 Ekim 2017 1. Bölüm 

Böyle diyorum da aslında Köpüş için ölüyorum, bitiyorum. Onu her gördüğümde mest oluyorum. Bütün vücudumu tatlı bir uyuşukluk sarıyor. İnsanların aşk dedikleri duygu bu mu acaba? Olamaz, ben insan değilim ki... Değilim, tamam da neden her geçen gün biraz daha insanlara benziyorum? Bu iyi bir şey mi?

  Köpeğin Adı Badi - 30 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 12 Ekim 2017 1. Bölüm 

Ama bu seferki farklı. Köpek değil, bir insanla beraberken yakaladım. Orta yaşlarda bir adam. Simit satıyor. Aynı sokakta Cafer Aga'nın evinden çok aşağıda bahçeli bir evde oturuyor. Dul, çünkü karısı ölmüş.

  Köpeğin Adı Badi - 15 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 20 Eylül 2017 1. Bölüm 

Etimi yiyecek tenha bir yer buldum. O sırada fark etmemiştim, etten az bir parça kaldığında gözüme ilişti. Az ileride Kuyruksuz Bacı yattığı yerden yalvaran gözlerle bana bakıyordu. Acıdım. O istemedi ama ben götürüp bu son lokmayı ona verdim. Bir kerede yuttu.

  Köpeğin Adı Badi - 16 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 21 Eylül 2017 1. Bölüm 

“Gökyüzünde geceleri Kangalyang Uydusunun yalnız kaldığını gören Yapıcı, bir avuç ateş daha almış. Bu seferkini gökyüzüne çok hızlı savurmuş. Ateş gitmiş, gitmiş, gitmiş... Ve bir yerde durmuş. Sonra da ne olmuş biliyor musunuz? Patlamış, etrafa ateş parçaları saçılmış. İşte bunlar da yıldızlarmış.

  Köpeğin Adı Badi - 17 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 29 Eylül 2017 1. Bölüm 

Öyle bir gün gelmiş ki, köpekler ya insanların olmadığı yerlerde yaşamak ya da insanlara köle olmak zorunda kalmışlar. Köleliliği kabul ekmek istemeyenler dağlara, ormanlara kaçıp tilki, çakal, kurda dönüşmüşler; tabii az da olsa vahşi birer köpek olarak varlıklarını sürdürenler de varmış. “

  Köpeğin Adı Badi - 29 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 11 Ekim 2017 1. Bölüm 

Etlerin olduğu yere geldiğimizde iki köpeğin de ağızlarını şapırdattıklarını görünce anladık ki onlar etleri midelerine indirmişlerdi bile... Geç kaldığımız için moralimiz bozuldu, canımız sıkıldı.

  Köpeğin Adı Badi - 27 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 9 Ekim 2017 1. Bölüm 

Şarap bitti. Cafer Aga burnunu çekti, olmadı,bir kere daha çekti, gene olmadı. Ayağa kalktı pantolunun cebine elini soktu, pis bir mendil çıkardı. İçine sümkürdü, mendili cebine koyup oturdu.

  Köpeğin Adı Badi - 8 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 9 Eylül 2017 1. Bölüm 

Serpil ile olan evliliği Cafer Aga'nın dört yıl sürmüş. Bir gün Menekşe bacı kızını getirdiği gibi çekip almış Cafer Aga'nın elinden ve götürmüş. Tekrar satmış başkasına. Kime mi? Serpil'in eski kocasına.

  Köpeğin Adı Badi - 26 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 8 Ekim 2017 1. Bölüm 

Onların da üstlerine sürüyor arabayı; yavru köpek kurtuluyor ama sarı kedi korkunç bir çığlık atıyor. Ve param parça... Hiç sevmediğim, ne zaman görsem bana kafa tutan bir kediydi. Buna rağmen keşke ölmeseydi...

  Köpeğin Adı Badi - 33 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 15 Ekim 2017 1. Bölüm 

Bir ara geri dönmeyi düşündüm, ortalığı dikkatlice kokladım; burnuma yanık ve inek dışkısı kokusu gelince vazgeçtim. Nitekim az sonra birkaç evlik bir orman köyüne ulaştım. Belki on tane ya da biraz daha fazla ev vardı.

  Köpeğin Adı Badi - 19 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 30 Eylül 2017 1. Bölüm 

Ben bunları düşünürken Aslancık geldi yanıma. Heyecanlıydı, hatta yüzü gülüyordu. Bana müjdeli bir haber getirmiş olmalıydı. Öyleymiş. Kafama sopayla vuran çocuk iki sokak ötede tek başına oynuyormuş; bunu haber vermeye gelmiş.

  Köpeğin Adı Badi - 23 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 4 Ekim 2017 1. Bölüm 

Yağmurlar başlayınca bahçede yapılan dersler sona erdi. Ben gene okul bahçesindeydim, binaların saçakları altında yağmurdan korunuyordum. Buşra yağmurda ıslanmayı göze alarak ara sıra bana yiyecek getiriyordu.

  Köpeğin Adı Badi - 12 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 15 Eylül 2017 1. Bölüm 

Havlama sesi duyuyorum. Ben bu sesi tanıyorum. Aslancık, sütkardeşim... Sesini duyuncaya kadar hiç aklıma gelmemişti. İşte kafama yediğim darbenin yol açtığı bir unutkanlık daha.

  Köpeğin Adı Badi - 7 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 6 Eylül 2017 1. Bölüm 

Birkaç yıl para biriktiren Cafer Aga, evlenmeye karar verir. İsteğini bu işleri çekip çeviren Menekşe bacıya açar. O da yüz milyon lira karşılığında ona kendi kızını verebileceğini söyler.

  Köpeğin Adı Badi - 24 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 5 Ekim 2017 1. Bölüm 

Ya çürümek ya da küle dönüşmek ne fark eder? Bu şartlarda düşmek için istekli olunabilir mi?

  Köpeğin Adı Badi - 9 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 10 Eylül 2017 1. Bölüm 

Buhaberden sonra Cafer Aga adeta yıkıldı. Kendini içkiye verdi.Varını yoğunu içkiye yatırdı. Davetlere düğünlere gitmemeyebaşladı. Ancak içki parası biterse gidiyordu, o zaman da adetyerini bulsun diye zoraki çalıyordu.

  Köpeğin Adı Badi - 6 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 5 Eylül 2017 1. Bölüm 

Cafer Aga, gençliğinde çok iyi klarnet ve darbuka çalan bir sanatçıymış. Düğünden düğüne, davetten davete dolaşırmış. Tabii tek başına değil; diğer müzik ekibi arkadaşlarıyla.

  Köpeğin Adı Badi - 25 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 7 Ekim 2017 1. Bölüm 

Nurcan'ın elinden çubuk krakeri hiç eksik olmaz. Biri ısmarlarsa krakerini oraletle yemeyi çok sever. Kraker istersen katiyen vermez. “Aga, aga..” der. Yani abim kızar demek istiyor. Cebinde küçük bir oyuncak arabası çoğu zaman vardır.

  Köpeğin Adı Badi - 13 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 18 Eylül 2017 1. Bölüm 

Kalo, bak bugün anca yirmi bir lira topladım. Senin anlayacağın kenefe sabahın köründen bu saate kadar sadece yirmi bir kişi girmiş. Oysa camii her namaz vakti cemaatle doluyor. Bu adamlar hiç mi işeyip, sıçmazlar? Yoksa bir lira vermesinler diye altlarına mı yaparlar? Yirmi bir liranın hepici erkeklerden, gacı kenefine giren hiç olmuyor ki.

  Köpeğin Adı Badi - 11 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 14 Eylül 2017 1. Bölüm 

Cafer Aga çok öksürüyor. Birkaç dakika ara ile. İçerisi sigara dumanı dolu, kapı açık olsa da duman çıkmıyor, aksine çöreklenip odanın içine çöküyor.

  Köpeğin Adı Badi - 21 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 2 Ekim 2017 1. Bölüm 

Cafer Aga, gerçekten de miskin, tembel bir adam. Bütün gün mevsim kışsa tuvaletin içindeki odada, havalar iyi ise dışarıdaki bankın üzerinde hiçbir iş yapmadan oturup duruyordu.

  Köpeğin Adı Badi - 28 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 10 Ekim 2017 1. Bölüm 

O gece geç yattı. Tabii sabahleyin de geç kalktı. İşe giderken öğlen çoktan geçmişti. Sadece o gün değil ondan sonraki günlerde de, işini kaybettiğinde sabahleyin erkenden camii avlusunda soluğu alan Cafer Aga öğlen olmadan işe gitmedi.

  Köpeğin Adı Badi - 51 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 4 Kasım 2017 1. Bölüm 

Bence, denizlerinde martıların uçmadığı, çöplüklerinde tavukların eşelenmediği, kırlarında eşeklerin debelenmediği, göllerinde mandaların yüzmediği bir dünya yerin dibine(!) batsın. Ben böyle bir dünyada yaşamak istemiyorum.

  Köpeğin Adı Badi - 31 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 13 Ekim 2017 1. Bölüm 

Belki de Cafer Aga ile bir daha hiç görüşemeyecektik! Onun için bir şeyler söyle bana be Cafer Aga! Benim konuşmamı sen anlamasan da senin dediklerini ben anlarım. Güzel bir söz söyle, bir defa daha “Kalo olum” sözcüklerini senden duyayım. Bana “Güle güle Kalo olum!” de.

  Köpeğin Adı Badi - 34 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 16 Ekim 2017 1. Bölüm 

Birkaç tavşan yakalamamızın dışında sözü edilebilecek bir avımız olmadı. Sayımız beşe indi, çünkü bir arkadaşımız açlığa ve soğuğa dayanamayıp öldü. Bazılarına garip ya da iğrenç gelebilir ama biz o ölen arkadaşımızı yedik. Sonra da, sırada kim var, diye birbirimizin gözünün içine bakar olduk.

  Köpeğin Adı Badi - 35 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 17 Ekim 2017 1. Bölüm 

İkisi birden, içimizde en fazla kilolu olan, sabahleyin bana korkunç bakışlar gönderen sokak köpeğine saldırdılar. Onu yere yıkıp hemen boğazını sıktılar, ölünce de parçalayıp yemeye başladılar. Ağızları, burunları kıpkırmızıydı.

  Köpeğin Adı Badi - 32 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 15 Ekim 2017 1. Bölüm 

Kaç gün kaldık bilmiyorum, bana çok uzun geldi. Onca köpeğin arasında hırlaşarak vakit geçirmek kolay değil, zaman da uzun geliyor bu şartlarda. Görevliler lakayt, merhametsiz, tembel. Ellerinden sopa hiç eksik olmuyor, canları istediğinde de vuruyorlar.

  Köpeğin Adı Badi - 52 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 5 Kasım 2017 1. Bölüm 

Doğan her canlıya, bu dünyada bir bilet kesilir. Her biletteki varılacak istasyon aynıdır; sadece bu istasyona varmak için katedilecek mesafe farklıdır. Hayvanlar, istasyona neden geç ya da erken vardım diye hayıflanmazlar.

  Köpeğin Adı Badi - 80 (Son Bölüm) (Ömer Faruk Hüsmüllü) 5 Aralık 2017 1. Bölüm 

Bu eser yayımlanırsa, elde edilecek telif ücretinin tamamı “Sokak Hayvanlarını Koruma Derneklerine” bağıışlanacaktır. ÖFH

  Köpeğin Adı Badi - 47 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 31 Ekim 2017 1. Bölüm 

“Kendini sessizliğin, bu engin denizin içine bırak. Korkma, bu ölüm gibi bir şeydir ama aynı zamanda tadına doyulamayacak bir mutluluktur.”

  Köpeğin Adı Badi - 36 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 18 Ekim 2017 1. Bölüm 

Korktuğum oldu galiba, yolu şaşırdım, yanlış bir yola saptım. Hatta yol bitti. Geriye dönemem bir hayli zaman geçti çünkü. Dağlık, tepelik bir yer ve etraf gene ağaç dolu. Yüzlerce metre aşağıları görebiliyorum, gördüğüm gene üzeri karlı ağaçlar; ev ya da insan tarafından yapılmış bir şey yok.

  Köpeğin Adı Badi - 45 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 28 Ekim 2017 1. Bölüm 

Bu adamın duygusallığı, sevgisi, insanlığı karşısında çok utandım. Hani derler ya bazı insanlar “keşke yer yarılsa da içine girseydim”, aynen öyle...

  Köpeğin Adı Badi - 42 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 25 Ekim 2017 1. Bölüm 

Ben sahipsiz özgür bir köpekliği, sahipli esir bir köpek olmaya tercih ederim. Bunu ona nasıl anlatabilirim?

  Köpeğin Adı Badi - 78 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 3 Aralık 2017 1. Bölüm 

Adı: Cihan. Çok başarılı bir cerrahmış. Hatasız çok sayıda ameliyat yapmış. Başarıları özel sektörün dikkatini çekmiş ve bir özel hastaneye çok yüksek ücretle transfer edilmiş. Mutlu bir aile hayatı varmış, karısını taparcasına seviyormuş.

  Köpeğin Adı Badi - 60 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 14 Kasım 2017 1. Bölüm 

Bir kadın çığlığı ortalığı ayağa kaldırıyor, etler ağıza götürülemeden öylece kalıyor, gözler faltaşı gibi açılıyor, saçlar dikleşiyor, kulaklar hareketleniyor...

  Köpeğin Adı Badi - 57 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 10 Kasım 2017 1. Bölüm 

İnsan aklını her zaman yararlı işlerde kullanmıyor. İşte bunun gibi birçok kötü olayın gerisinde maalesef insan aklının, zekasının rolü var. Biz asırlardır hep insanı öne çıkardık, insanlığı ise unuttuk. O yüzden ne acı ki insan ararken, insanlığı kaybettik.

  Köpeğin Adı Badi - 40 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 22 Ekim 2017 1. Bölüm 

Çukur bitti. Ve kendimi okyanusun derin sularında buldum. Dev gibi dalgalar beni oradan oraya savurdu. Bir geminin bana doğru yaklaştığını görünce kurtulacağım umuduyla sevindiysem de gemi durup beni almadı. Görmemiş de olabilirler. K

  Köpeğin Adı Badi - 37 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 19 Ekim 2017 1. Bölüm 

Her tarafım kar içindeydi, birkaç defa silkelenip kardan kurtulmaya çalıştıysam da az sonra üzerim gene karla doluyordu. Rüzgar ve kar hız kesmiyordu, göz gözü görmüyordu

  Köpeğin Adı Badi - 39 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 21 Ekim 2017 1. Bölüm 

Hava sıcak. Ağaçların yola düşen kısa gölgelerinden pek faydalanamadığım için kanter içinde kaldım. Yılan-çıyan çıkacak diye endişeleniyorum; vahşi yırtıcı hayvan çıkma ihtimalini ise aklıma bile getirmemeye çalışıyorum.

  Köpeğin Adı Badi - 48 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 1 Kasım 2017 1. Bölüm 

Keşke okumasaydım. Çünkü şimdi bir türlü “Acaba Kenan Baba öleceğini anladı da mı böyle yazıyor?” sorusunu aklımdan atamıyorum.O ölürse ben ne yaparım? Halim nice olur!

  Köpeğin Adı Badi - 46 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 30 Ekim 2017 1. Bölüm 

Polisin yanındaki komşularından bazıları gördükleri karşısında yüzlerini kapattılar, bazıları da çığlık attılar: Süheyla hanım yatağında yatıyordu, üstü ve yataktaki örtü ile yorgan kan içindeydi; yüzü sarı beyaz karışımı bir renkteydi, gözleri kapalıydı.

  Köpeğin Adı Badi - 38 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 20 Ekim 2017 1. Bölüm 

Ahırı iyice incelemeden önce kapıdan girince sol duvarın yanındaki saman balyalarının arkasına saklandım. Saman balyaları ile duvar arasında bırakılan boşluk tam benim girebileceğim kadardı. Çok keskin bir gözün bile burada saklanan canlıyı görmesi zordu.

  Köpeğin Adı Badi - 75 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 30 Kasım 2017 1. Bölüm 

Şerife teyzenin yaşı seksen civarında. Kocası Asım amca on beş sene önce ölmüş. Aynı yastığa tam kırk sene baş koyduktan sonra kocasını kaybetmek Şerife teyzeyi çok üzmüş. Etrafında onu teselli edecek çocukları da yokmuş.

  Köpeğin Adı Badi - 41 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 24 Ekim 2017 1. Bölüm 

Ne olduğumu ben nasıl bileceğim? Psikolog filan da değilim. Sahi, acaba köpek psikologu var mı? Varsa ona bir görüneyim. Yoksa da olmalı. Ruhsal sorunlar sadece insanlara özgü değil ki, biz de hissediyoruz, biz de düşünüyoruz, biz de seviyoruz, biz de nefret ediyoruz; bizim de iyimiz kötümüz var, uysalımız var hırçınımız var, masumumuz var katilimiz var...

  Köpeğin Adı Badi - 43 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 26 Ekim 2017 1. Bölüm 

Tanrının gölgesi bir bakmış ki bu yaratıklar sadece şekil olarak kendisine benziyor. ”Olmadı!” demiş. Bunların ne bir şikâyetleri, ne de birbirleriyle mücadeleleri bulunmadığını, görünce kötülük dolu değneğini bu dünyaya doğru savurup gitmiş.

  Köpeğin Adı Badi - 44 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 27 Ekim 2017 1. Bölüm 

Karnım doyunca, demir kapının altından süzülerek dışarı çıkıyorum. Son çıkışımda biraz zorlandığım için tombullaştığımı söyledim. Kapının altından çıkmam Kenan Baba'nın da işini kolaylaştırıyor

  Köpeğin Adı Badi - 53 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 6 Kasım 2017 1. Bölüm 

Birkaç saat sonra beni yuvadan çıkardılar, serbet bırakacaklar sanıp sevindim. Boşunaymış. Ayaklarımı bağlayıp kulaklarımın ucunu kestiler. Çok acı verdi, böylesi bir acıyı daha önce tattığımı hatırlamıyorum. Ciyak ciyak bağırdım, adamlar ise ben bağırdıkça gülüyorlardı.

  Köpeğin Adı Badi - 49 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 2 Kasım 2017 1. Bölüm 

Küçük kız Cahide üzerinde geceliği, yalınayak yavaş adımlarla ana caddeye doğru ilerliyordu. Cahide on yaşını bitireli bir ay olmuştu. Bu küçük kız uyurgezerdi. Çok sık olmasa da uyurken bazen yatağından kalkar odasının içinde dolaşır, sonra yatardı.

  Köpeğin Adı Badi - 55 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 8 Kasım 2017 1. Bölüm 

İki gün gergin bir bekleyiş içinde geçmiş, üçüncü gün şehir gazetesine ilan vermek aklına gelmiş. Tüccarla buluşup onun telefonundaki benim resmimi de gazetede çıkan ilana koydurmuş. Hatta ilanda beni bulana para ödülü de vaad edilmiş.

  Köpeğin Adı Badi - 62 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 16 Kasım 2017 1. Bölüm 

Cesedin başında durup ne yapacağıma karar vermeliydim. Tabii cesedi yemek düşüncesi hiç aklımdan geçmedi, ama bu başka köpeklerin de aklından geçmeyecek demek değildi. Onun için orada bekleyip cesedin yenmesini engellemem gerekiyordu.

  Köpeğin Adı Badi - 58 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 12 Kasım 2017 1. Bölüm 

Ormandan çıkıp sahile doğru yürüdüm. Az ilerimde iki köpek vardı: biri erkek biri dişi. Dişi olanı tanıdım, beni köpek dövüşçülerine satan namert, soysuz, rezil kancık! İntikamımı alacaktım, aniden atağa geçtim, hata ettim; çünkü hemen fark etti.

  Köpeğin Adı Badi - 66 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 20 Kasım 2017 1. Bölüm 

Tam petrol istasyonuna yaklaşmıştım ki arkamda bir arabanın motor sesini duydum, çok hızlı olduğunu tahmin ettim, döndüm baktım, yol boş olduğu halde üzerime doğru geliyordu, yani sağ şeritten sola geçmişti. Kaçmaya çalıştım, bana yetişti, arkama tamponu dokundu. Ani bir hareketle kendimi attım -ya da çarptı- da ileriye doğru alçaktan birkaç metre uçtum.

  Köpeğin Adı Badi - 59 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 13 Kasım 2017 1. Bölüm 

Körlerin ülkesinde, tek gözlü insan kral olur. İtiraf edin ki, güzel, hoş olarak yaptığınız ne varsa, hepsini bu deliliğe borçlusunuz.Ben bir dünya vatandaşıyım, herkese ama herkese bir yabancı olarak bilinirim.

  Köpeğin Adı Badi - 50 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 3 Kasım 2017 1. Bölüm 

Ben bahçede bazen dolaşıyor bazen oturuyor bazen de yatıyordum. Terastan gelen gülüşleri ve konuşmaları duysam da ne olduğunu tam olarak anlamıyordum. Az sonra terastan çıkan dumanı gördüm, daha sonra da burnuma kızarmış et kokuları geldi.

  Köpeğin Adı Badi - 56 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 9 Kasım 2017 1. Bölüm 

Köyün neredeyse tamamı cesedin bulunduğu yere gitmiş, ama güvenlik güçleri cesedin olduğu yerin etrafını “olay yeri inceleme bandı” ile çevirerek kimseyi oraya yaklaştırmamış.

  Köpeğin Adı Badi - 67 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 21 Kasım 2017 1. Bölüm 

Kenan Baba, gidecek ve beni burada bırakacaktı, halbuki ben hiç de kalmak niyetinde değildim. Ne mi yapacaktım? Ben de onunla beraber hastaneye gidecektim.

  Köpeğin Adı Badi - 61 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 15 Kasım 2017 1. Bölüm 

Tam o sırada arka arkaya üç patlama sesi duyuldu. Sanki patlamanın açıklaması orada yazıyormuş gibi herkes gözlerini açarak birbirinin yüzüne baktı. Bomba mı atıldı yoksa tabanca ile ateş mi edildi? Bu da seri katilin işi olabilir mi?.

  Köpeğin Adı Badi - 79 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 4 Aralık 2017 1. Bölüm 

Ben eve geldiğimde rüzgârın hızı artmıştı. Sıcak gecelerde Kenan Baba, kapıyı ve pencereleri açık bırakarak yatardı. Gene öyle yapmıştı ve o yüzden kapı ile pencereler çarpıp duruyordu.

  Ücretsiz Okuyabileceğiniz 11 Kitap (Ömer Faruk Hüsmüllü) 28 Ocak 2018 Aşk Romanı 

Bu eserlerin hiçbirinin mevcudu piyasada kalmadı, sadece internet üzerinden okunabiliyor. (ÖFH)

  Köpeğin Adı Badi - 74 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 29 Kasım 2017 1. Bölüm 

Dinozor Badi, önce canını acıtanlardan hesap soracak! İlk gittiği yer Doktor'un evi. Bir kafa darbesiyle bahçe duvarını yıkıyor, evi zangır zangır sallıyor. Sallamanın şiddetine dayanamayan ev yıkılıyor

  Köpeğin Adı Badi - 63 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 17 Kasım 2017 1. Bölüm 

Evlerin pencerelerine demir korkuluklar takıldı. Bir de bizim açımızdan güzel bir olay yaşandı: Evlere girmek isteyen yabancıları engellemek amacıyla kullanılmak üzere, sokak köpekleri sahiplenildi. Şimdilerde sokakta tek başına dolaşan bir köpek bile görmek imkansız.

  Köpeğin Adı Badi - 54 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 7 Kasım 2017 1. Bölüm 

On birinci gün hava kararmak üzere, beni dövmek için dışarı çıkarmak istediler, yere yatıp direndim. Kayışı çektiler, çektiler... Neredeyse boynum kırılacaktı. Dışarı zorla da olsa çıkardılar.

  Köpeğin Adı Badi - 65 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 19 Kasım 2017 1. Bölüm 

Bahçe kapısının çıkardığı sesi duyunca oraya doğru yöneldim. Bir de ne göreyim; kocaman siyah bir ayı demir kapıyı sallıyor. Daha önce oralarda bir ayının dolaştığını sütçü de temizliğe gelen kadın da söylemişlerdi, Kenan Baba da önemsiz bir haber dinliyormuş gibi hiç bir tepki göstermemişti.

  Köpeğin Adı Badi - 64 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 18 Kasım 2017 1. Bölüm 

Ben bunları düşünürken o, yerinden kalktı; bana zarar verir korkusuyla duvar kenarına çekildim. Belki yanılmışımdır, adam etrafı seyretmek ya da aşağıya inmek için ayağa kalkmıştır. Hayır yanılmamışım. İşte üzerime doğru geliyor ve iyice yaklaşınca da sol ayağını kaldırııp kafama vuruyor.

  Köpeğin Adı Badi - 71 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 25 Kasım 2017 1. Bölüm 

Hapiste iken mi o kadar insanı öldürdü? Gerçek adı da T.K değil; M.S. Çünkü çaldığı arabanın torpido gözünde bulduğu kimliğin fotoğrafını değiştirip kullanıyor. O kimlik muhtemelen araba sahibinin.

  Köpeğin Adı Badi - 72 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 26 Kasım 2017 1. Bölüm 

Yakın tarihimiz de soykırımlarla dolu değil mi?Avustralya kıtasının yerli halkı Aborjinler'i; İngilizler göçe zorlama, katliam yapma ve hastalık bulaştırmak suretiyle soykırıma uğratmadılar mı? Amerika kıtasının keşfiyle birlikte başlayan soykırımda da milyonlarca yerli katledilmedi mi?

  Köpeğin Adı Badi - 69 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 23 Kasım 2017 1. Bölüm 

Kenan Baba'nın hastaneye yatışının on ikinci günü. Yağmur atıştırıyor, ıslanmamak için merdiven altına girdim. Bir-iki metre ötemden küçücük bir derecik akıyor, yağmur şiddetini artırınca derecik genişliyor. Benim olduğum yere kadar su çıkar mı diye endişeleniyorum.

  Köpeğin Adı Badi - 73 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 28 Kasım 2017 1. Bölüm 

Televizyonda savaş filmi izliyoruz. Tüfekler ateşleniyor, toplar atılıyor, bombalar patlatılıyor, yerden havaya toprak fışkırıyor, askerler savruluyor, düşüyor ve ölüyor. Parçalanmış insan vücutları, tahrip edilmiş askeri araçlar, yerle bir edilmiş binalar, devrilmiş ve yanmış ağaçlar... İ

  Köpeğin Adı Badi - 76 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 1 Aralık 2017 1. Bölüm 

Bahçenin her tarafını dolaştım, dikkate değer bir şey göremedim. Verandayı inceledim, içinde çiçek olmayan boş bir saksının dibinde kanlı bir mendil dikkatimi çekti.

  Köpeğin Adı Badi - 68 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 22 Kasım 2017 1. Bölüm 

Heyecan içindeydim, ya yakalanırsam, diye. İşte yakalandım bile! Karşımda genç bir doktor, dikkatlice beni inceliyor. Temiz yüzlü, sırtında doktor önlüğü olmasa bir üniversite öğrencisi izlenimi veren bu genç adam, gülerek:

  Köpeğin Adı Badi - 70 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 24 Kasım 2017 1. Bölüm 

Gazetede ayrıca T.K adlı caninin birkaç fotoğrafı da yer almış. Adamın suratına bakıldığında bende; gaddar, manyak bir insan izlenimi uyandırıyor. Ancak insanların suratlarına bakarak onların bir suçlu hele bir katil olduğuna karar vermek doğru mudur?

  Köpeğin Adı Badi - 77 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 2 Aralık 2017 1. Bölüm 

İçerideki manzara herkesi şaşırttı. Doktor yatağında sırt üstü cansız yatıyordu. Ayağında eşofman altı vardı, üstü çıplaktı ve kalbinin olduğu yerde kesici bir aletle yapılmış işaret dikkat çekiyordu.

  Ömer Seyfettin Eserlerini Nasıl Yazardı? (Ömer Faruk Hüsmüllü) 10 Şubat 2018 Yazarlar Üzerine 

Ömer Seyfettin, hikâyelerini Genç Kalemler ve Türk Yurdu dergilerinde yayımlamıştır. 140 kadar hikâyesi vardır.

  Ankara Yalnızlığı Romanının Anatomisi (Ömer Faruk Hüsmüllü) 28 Mart 2018 Özet 

Ankara Yalnızlığı, akıcı diliyle rahat okunabilecek, okuru sıkmayan bir roman. Eser, her tahsil ve statü düzeyindeki insanların anlayabileceği bir dille, konuşulan Türkçe ile yazılmıştır.

  Çapulcu Manyak - 5 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 20 Mayıs 2018 1. Bölüm 

Ağaç dalları yere doğru eğildi, bakalım bu kadar kar yükünü çekebilecekler mi? Kırılmasınlar? Yok canım, ta o kadar fazla değildir üzerlerine konan kar.

  Çapulcu Manyak - 3 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 18 Mayıs 2018 1. Bölüm 

Bu yaşadıklarım aynı günün olayları mıydı yoksa farklı günlere mi aitti? Birkaç saatlik zaman diliminde defalarca gece ve defalarca gündüz olabilir miydi?

  Çapulcu Manyak - 1 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 16 Mayıs 2018 1. Bölüm 

Az önce uyumak için ışığı kapatıp yatağa uzandım. Sağa döndüm, sola döndüm... Uyumak ne mümkün! Debelenip durdum, başka ne yapabilirdim ki! Mışıl mışıl uyumaya hasretim. Gözlerimi kapar kapamaz içim geçse, derin bir uykuya dalsam... Uyusam, uyusam... Hatta hiç uyanmasam! Bu da kabulüm.

  Çapulcu Manyak - 4 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 19 Mayıs 2018 1. Bölüm 

Benimkiyle bu dünya birbirinden çok farklı. Şu dünya iyi ya da bu dünya kötü, demiyorum. İkisi de iyi veya ikisi de kötü olabilir. Kavramlara anlam yüklemiyorum, algıların farklılığı bu kabule zorluyor beni.

  Çapulcu Manyak - 2 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 17 Mayıs 2018 1. Bölüm 

Perdeyi kapattım, duvarları sayıyorum: İlki üç, sonraki beş, tekrar üç, sonraki dört... Masamın üzerindeki kalem kutusunu karıştırıyorum, keçe uçlu bir kalem arıyorum.

  Çapulcu Manyak - 6 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 21 Mayıs 2018 1. Bölüm 

Duruyorum. Önümde büyük bir çukur var. İçi kesilmiş koyun, keçi, inek, at, eşek, deve kafası dolu. Belki başka hayvan kafaları da vardır. Bunlar ilk bakışta dikkatimi çekenler.

  Çapulcu Manyak - 7 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 22 Mayıs 2018 1. Bölüm 

Hayata bağlı değilim, ölümden korkmuyorum; gideceğim yerin buradan daha kötü olmadığından eminim. Cennete cehenneme inanmıyorum, ama gideceğim yerde sonsuz bir sükunete kavuşacağımı biliyorum.

  Çapulcu Manyak - 8 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 23 Mayıs 2018 1. Bölüm 

Mutfağa doğru koşturuyorum. Ocağı yanık unuttum sanıyorum. Bakıyorum, düğme kapalı konumda, çaydanlığın altında ateş yok; yani söndürmüşüm. Her ihtimale karşı çaydanlığı ocağın üzerinde alıp tezgahın üzerine koyuyorum.

  Çapulcu Manyak - 10 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 25 Mayıs 2018 1. Bölüm 

Bu dünyada her şey boş ve geçici, hatta önemsiz, gereksiz; bunu biliyorum. Bildiğim halde olaylardan neden etkilendiğimi bir türlü anlamıyorum.

  Çapulcu Manyak - 9 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 24 Mayıs 2018 1. Bölüm 

Acılarımı, çektiklerimi bir başkasına nasıl anlatacağım? Anlatabilsem, o beni anlayabilecek mi? Anlasa ne olur, ne değişir. Bir iki “ah, vah” çeker; onun da samimi olup olmadığı şüpheli.

  Çapulcu Manyak - 11 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 28 Mayıs 2018 1. Bölüm 

Ve... Kuş kayboluyor. Elime bakıyorum, kâğıdı parmaklarımın sımsıkı tuttuğunu görüyorum. Bu kuş gerçek miydi, hayal miydi? Kuş hayal ise bu kâğıt neyin nesi o zaman? Acayip bir ürperti geldi; bütün vücudum titriyordu.

  Çapulcu Manyak - 15 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 1 Haziran 2018 1. Bölüm 

Yerden bir metre kadar kafası yükselince de adamlardan biri bıçağını kılıfından çıkarıp, diğerleriyle şakalaşp gülüşerek hayvanın boğazını kesti.

  Çapulcu Manyak - 12 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 29 Mayıs 2018 1. Bölüm 

Ve... Gözleri kör edebilecek şiddette bir ışık ile kulakları sağır edebilecek bir gök gürültüsü... Kendimi yere attım. Üzerime yıldırım düştüğünden eminim, yer sarsıldı, ama ne bende ne de yerde ateşin en ufak bir izi bile yok.

  Çapulcu Manyak - 17 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 3 Haziran 2018 1. Bölüm 

Kadın telaşa kapıldı, ne yapacağını bilemiyordu. Evde aspirin vardı ama bu ilacı vermek doğru olur muydu?

  Çapulcu Manyak - 13 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 30 Mayıs 2018 1. Bölüm 

Uykum geldi. Hayret! Gözkapaklarımın üzerine bir ağırlık çöktü; sanki kilolarca yük binmiş gibi. Kapattım gözlerimi, açmak istiyorum açamıyorum. Beynim faaliyette, gözlerim uykuda.

  Çapulcu Manyak - 14 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 31 Mayıs 2018 1. Bölüm 

-Bak, hatırladın mı bu bebek sensin. Annen seni ve kendini soğuktan korumak için yorgana sarmış. Kasabaya doktora gidiyorsunuz. Arabayı kullanan da baban. Sen bir aylık oldun. Çok zayıfsın ve hep hastasın.

  Çapulcu Manyak - 16 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 2 Haziran 2018 1. Bölüm 

Yaşadılar, yaşadılar, yaşadılar... Ya sonra? Tamam, bu kadar yaşamak yeter diyebilecekler mi samimi olarak? Doymuş bir hayvanın gösterdiği gözü tokluğu gösterebilecekler mi?

  Çapulcu Manyak - 18 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 4 Haziran 2018 1. Bölüm 

Koğuşta bir gün kadınların hepsi hüngür hüngür ağladı. Ben şaşırmış bakıyordum etrafa. Annem de ağlayanlara katılınca iyice merak etmiştim. Meğerse o gün koğuşta benim yaşlarda Hasan adında bir çocuk ölmüş.

  Çapulcu Manyak - 25 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 14 Ağustos 2018 1. Bölüm 

Bana mutluluk veren, rahatlatan bir karanlık, koyu karanlık. Çok hoşuma gitti. Eğer körlerin içinde bulunduğu karanlık da böyleyse, onlar gerçekten çok şanslı insanlarmış.

  Çapulcu Manyak - 21 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 8 Ağustos 2018 1. Bölüm 

Bu üç gençten Bekir uyuşturucu müptelası, Haydar tinerci ve Sami de şarapçıymış. Gençler birbiriyle konuşmaz, hatta birbirlerini tanımazlarmış. Hava kararınca herkes odaya gelir, bir köşedeki yatağının içine girer uyur, sabahleyin de kalkar gidermiş.

  Çapulcu Manyak - 26 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 16 Ağustos 2018 1. Bölüm 

Günahtan kaçıyorsunuz, günahtan korkuyorsunuz ama günah işlemekten de kendinizi alıkoyamıyorsunuz. Günahları attınız ve kaçtınız; kurtuldunuz mu? Bence kaçmayı bırakın, alın karşınıza günahlarınızı ve konuşun; mutlaka bir uzlaşı yolu bulacaksınız.

  Çapulcu Manyak - 23 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 10 Ağustos 2018 1. Bölüm 

Büyücünün elindeki teleği çekip aldım, önce sol gözüne sonra sağdakine sapladım. Bağırmadı. İteleyip sedirin üzerine düşürdüm. En sonunda da boğazını bütün gücümle sıktım

  Çapulcu Manyak - 19 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 6 Ağustos 2018 1. Bölüm 

Önümdeki duvarın içinden ses geliyor. Biri bağırıyor. Şimdi yumruklamaya başladı duvarı. Ve duvarlar eski yerlerini alırken tavan da yükseldi. Meğerse odam ne kadar genişmiş.

  Çapulcu Manyak - 20 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 7 Ağustos 2018 1. Bölüm 

Mukavva kutular, tenekeler, pamuk, kusmuk, solmuş çiçekler, kedi leşi, yırtılmış kitap ve gazete sayfaları, boş poşetler, bulaşık süngerleri, fırçalar, kakalı çocuk bezleri, disket, kemikler, et, sucuk, peynir, çivi, iğne, küpe, 25 kuruş, kumaş parçaları, ayakkabı, şapka, çekomastik tüpleri, keser, sakız, parfüm şişeleri

  Çapulcu Manyak - 24 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 13 Ağustos 2018 1. Bölüm 

Bir gün, gene kırlarda dolaşıyoruz. Biraz yüksekçe bir yerden ben önde o arkada iniyoruz. Ben düzlüğe çıkınca arkama dönüp baktım, o daha tümseğin yarısındaydı ve adeta çakılı kalmış gibi duruyordu.

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 15 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 28 Kasım 2018 1. Bölüm 

Yerimden fırlayıp ayağa kalktım. Elindeki sahana vurdum, sahan yere düştü, üzerime içindeki maddeden bulaştı. Büyücünün elindeki teleği çekip aldım,

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 14 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 27 Kasım 2018 1. Bölüm 

Ben tam bir hayalciyim. Bu yüzden sık sık hallüsinasyon görüyorum. Üstelik hallüsinasyonlarım yalnız görme ile değil, diğer duyu organlarımla da ilgili. Ses, tat, koku ve dokunma gibi.

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 5 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 18 Kasım 2018 1. Bölüm 

Doğruydu bir zamanlar benim de dilencilik yaptığım. Fark şurada: Ben para değil, sevgi dilenmiştim.

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 13 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 26 Kasım 2018 1. Bölüm 

Yüzlerce çeşit çiçeğin oluşturduğu bir tablo. Yeşil, sarı, mor, kırmızı, kahverengi... kısacası her renkten çiçek. Renkler birbirine karışmış, öylesine ilginç bir renk cümbüşü oluşmuş ki...

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 12 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 25 Kasım 2018 1. Bölüm 

Mirasçıları aralarında anlaşamadıkları için kaderine terk edilmiş olan bahçe içindeki eski ve birçok yeri yıkık bir evin içinde, sağlam kalan bir odada üç genç yaşıyormuş.

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 3 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 16 Kasım 2018 1. Bölüm 

Kız afallıyor, acı tiksinti karışımı bir bakış atıyor bana, hiç konuşmadan para üstünü sert bir el hareketiyle tezgaha bırakıyor; aslında çarpıyor

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 8 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 21 Kasım 2018 1. Bölüm 

Tabii ufacık bir bebek bu anları nasıl hatırlasın? Annen seni ve kendini soğuktan korumak için yorgana sarmış. Kasabaya doktora gidiyorsunuz

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 6 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 19 Kasım 2018 1. Bölüm 

Evet, bu bir güvercin. Besili. Tüyleri bembeyaz. Ayakları ve gagası açık penbe, tırnakları kirli beyaz. Gagasıyla katlanmış bir kâğıt parçası tutuyor;

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 7 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 20 Kasım 2018 1. Bölüm 

İşte! Halının ortasına kurulmuş, kıvrık bir yılan yatıyor. Siyah zemin üzerinde beyaz bir çizgi başından kuyruğuna kadar uzanıyor. Çizginin her iki yanında gri sarı karışımı kilimlerdeki baklava desenine benzeyen motifler var.

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 10 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 24 Kasım 2018 1. Bölüm 

Üzümler olduğunda sırtlarında küfeler olan eşeklerin arkasından giden köylü kadınları, biz çocuklara birer salkım üzüm verirlerdi.

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 4 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 17 Kasım 2018 1. Bölüm 

Birkaç yüz metrelik yeri düşe kalka bir saatte katettiler. Baban birkaç kere de ebeyi sırtına almak zorunda kaldı.

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 2 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 15 Kasım 2018 1. Bölüm 

Benimkiyle bu dünya birbirinden çok farklı. Şu dünya iyi ya da bu dünya kötü, demiyorum. İkisi de iyi veya ikisi de kötü olabilir.

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 11 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 24 Kasım 2018 1. Bölüm 

Havadaki sıcaklık giderek artıyordu, belli ki yangın etrafı ısıtmıştı. Alevler kıvrıla kıvrıla gökyüzüne çıkıyordu

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 1 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 14 Kasım 2018 1. Bölüm 

Bozuk. Dönemiyor. Dönemeyen dönme dolabın en son gideceği yer de hurdacı mezarlığıdır

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 9 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 22 Kasım 2018 1. Bölüm 

Izgara et kokusu geliyor burnuma. Az ileride salaş bir kebapçı gördüm. Küçük bir baraka, iki masası var dışarıda. Birinde iki kişi karnını doyuruyor,

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 16 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 2 Aralık 2018 1. Bölüm 

Sorunlarla baş edemiyorum. O nedenle de bir sorunla karşılaşınca kaçıyorum; ama kaçışlarım hiçbir sorunumu çözümlemiyor, aksine artırıyor. Hem de ne artırma!

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 24 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 11 Aralık 2018 1. Bölüm 

Mahkûm merdivenleri kendinden emin adımlarla çıkıyor, giyotinin önünde duruyor ve usta bir basketçi gibi elindeki kafayı sepetin içine atıyor. Ve giyotinin keskin bıçağı da gürültü çıkararak aşağıya iniyor, ama kestiği bir şey yok ki...

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 18 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 4 Aralık 2018 1. Bölüm 

Eve geldim, odamdayım, sessizliğime kavuştum, sandalyemi camın kenarına çekip, pencereyi açtım. Bu dinginliğin sonsuza kadar sürmesini istiyorum, mümkün mü? Işıkları yakmadım. Karanlığın içinden dışarıyı gözleyecektim.

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 26 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 13 Aralık 2018 1. Bölüm 

Oradan ayrıldıktan sonra ne yapacaktım? Bu konuda herhangi bir planım yoktu. Yürürken bir karara vardım: İşte, artık evsiz yurtsuz tam bir serseriydim; öyleyse orada burada sürterek hayatıma devam edecektim. Her yer benim evimdi, her yer benim yurdumdu.

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 17 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 3 Aralık 2018 1. Bölüm 

Küfür etmek, haksızlık yapmak, insanlara eziyet etmek, sözünde durmamak, içki içmek, zina yapmak, yetim hakkı yemek, haram yemek, anaya babaya asi olmak, onları dövmek, emanete hıyanet etmek, ölçü ve tartıda hile yapmak, mirasçılardan mal kaçırmak, cimrilik..

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 31 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 25 Aralık 2018 1. Bölüm 

Tam o sırada, yan odanın kapısı açıldı, üflesen yıkılacak, çöp gibi, her tarafı buruşmuş, yürümeye hali olmayan, iyi giyimli bir adam çıktı. İşte bana hakaret eden bu! Hemen üzerine atladım, boğazına sarıldım, bütün gücümle sıktım sıktım sıktım..

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 29 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 21 Aralık 2018 1. Bölüm 

Beklersen tost gelince sana da veririm, dedim. Anlamış gibi oturdu. Tost gelince de ayağa kalkıp “Sözünü tut!” dercesine miyavlamaya başladı. Bir lokma bana bir küçük parça ona, yedik.

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 19 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 5 Aralık 2018 1. Bölüm 

Yırtık pırtık düşünceler kafamın içinde cirit atıyor. Giden gelen, mantıklı mantıksız, olumlu olumsuz düşünceler. Tabii sürekli böyle değil. Kimi zaman aklımda hiç düşünce kalmıyor. Zihnim bomboş.

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 34 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 28 Aralık 2018 1. Bölüm 

Çok nazik bir bayandı bu hemşire. Yavaş sesle konuşuyor, vücudumun herhangi bir yerine değerse ya da bir alet bağlarsa değerli bir şeyi koruma titizliğini gösteriyordu. Yüzü hep gülüyordu, işin tuhafı ben bu hemşirenin yüzünü bir yerlerden hatırlıyordum. Ama nereden?

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 27 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 14 Aralık 2018 1. Bölüm 

Kendi kendime ustura muhabbeti yaparken beni şaşırtan bir olay oldu. Neredeyse çığlık atacaktım, kendimi zor tuttum. Çünkü usta traş ettiği adamın sağ kulağını usturayla kesti, kulak kepçesini sanki çöpmüş gibi duvarın yanındaki orta büyüklükte bir sepetin içine attı.

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 23 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 10 Aralık 2018 1. Bölüm 

Toprak anadır, çünkü doğurur. Üstelik her sene ve istersen her defasında farklı bir şey doğurur. Ona hoyrat davranırsan üzülür, bazen de direnir. Küserse doğurganlığı da sona erer. Ona su ver, gübre ver; verdiklerinin bir damlasını, bir gramını ziyan etmez.

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 21 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 7 Aralık 2018 1. Bölüm 

Yüzlerce insan yürüyordu ama hangarın içinde çıt çıkmıyordu. Son iki kişi çıkarken kamçılı adam uyandı. Durumu görünce ayağa fırladı, kamçısını alıp kapıya doğru koştu, ama o son iki kişi de çoktan dışarı çıkmıştı.

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 25 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 12 Aralık 2018 1. Bölüm 

Dev iş makinesi, kıpırdamadan, gürültü çıkarmadan duruyor, kendinden çok emin bir görüntü sergiliyor. Aynı zamanda kibirli, kendini beğenmiş ve biraz da ukela...

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 22 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 8 Aralık 2018 1. Bölüm 

Bir şekilde o gezegene gitmeye çalışıyorum: Uzay aracıyla, uçakla, balonla ya da uçarak. Bu mümkün mü? Belki de böyle bir gezegen bize milyarlarca ışık yılı uzaklıkta. Mevcut teknik bilgimizle oraya ulaşmamız imkansız.

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 33 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 27 Aralık 2018 1. Bölüm 

Geçmiş, bugün ve gelecek birbirine karıştı. Hangi zaman diliminde yaşadığımı bilmiyorum. Bilmemem önemli değil de acaba sorsalar hangi zaman diliminde yaşamak istediğimi, ne söylerdim? Belki de sorana hakaret ederdim.

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 32 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 26 Aralık 2018 1. Bölüm 

Daha sonra, ölü bir mahalleden geçtim biraz da korkarak. Tektük insan var. Kimse konuşmuyor, sokaklarda hiç çocuk yok. Bir tane motorlu vasıtaya bile rastlamadım, hayvanların çektiği araçlara da. Kedi, köpek ya da başka bir hayvan yok, yok... Bu ölü mahalleyi kanter içinde kalarak terk ettim. Kırlara çıktı yolum.

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 30 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 24 Aralık 2018 1. Bölüm 

Bu satırları yazmama sebep de Jean Baudrillard'ı şu sözüydü: “Görünüşün tersine, doğa önce ölümsüz varlıkları yarattı ve ölümü bilek gücüyle kazandığımız içindir ki bugünkü canlı varlıklar halini aldık."

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 28 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 20 Aralık 2018 1. Bölüm 

Bertrand Russell da “mutlu yaşamın büyük ölçüde iyi ve dürüst yaşam demek olduğunu; duygusal yorgunluğun, çekememezliğin, mükemmeliyetçiliğin mutsuzluğa yol açacağı” düşüncesinde.

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 20 (Ömer Faruk Hüsmüllü) 6 Aralık 2018 1. Bölüm 

Rasgele yürüyorum. Amacım, hedefim yok. Ayaklarım beni nereye götürürse oraya. Bir ara kayboluyorum, aslında bu kaybolma sayılmaz; çünkü nereye gideceğini bilmeyen bir insan kaybolamaz ki. . Olsun. Gene de bildik bir yer aranıyorum, sanki gitmek istediğim bir yer varmış gibi.

  Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 35 Son Bölüm (Ömer Faruk Hüsmüllü) 31 Aralık 2018 1. Bölüm 

Etrafındaki beyaz su kabarcıkları sevdiklerine veda edemeden yola koyulanların gözyaşları olabilir mi? Vapur ağır ağır açıldı iskeleden, ama uzun uzun birkaç kere daha öttürüyor düdüğünü. Başka türlü nasıl “hoçça kal” diyebilirdi ki?

 

 



Sorgulamayan insan cahildir;sorgulatmayan ise zalim!



 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.

 

Bu dosyanın son güncelleme tarihi: 21.11.2024 11:32:57